30 Mart 2013 Cumartesi

Mirasyedi ~ Grace Burrowes

Çeviren: Arzu Petek
Özgün Adı: The Heir
Kapak Tasarımı: İlknur Muştu
Yayın Yılı: 1.Baskı / İstanbul 2011
Yayınevi: Koridor
Sayfa Sayısı: 360

Mirasyedi'yi, geçenlerde Burcu ile Cepa'ya gittiğimizde Carrefour'dan aldım. Biz tırt kitap bakmaya gitmiştik D&R'da indirim var diye ama indirim falan göremedik. Bir de Carrefour'da deneyelim şansımızı dedik ve orada buldum bu kitabı. Toplam üç tırt kitap aldım ve tanesi beş liraya geldi. Araya serpiştiririm veya ben bu tür kitapların hastasıyım diyorsanız bir bakabilirsiniz. Bir de Atatürk Kültür Merkezi'nde kitap fuarı vardı. Yarın son günü gerçi bildiğim kadarıyla ama orada da çok uygun fiyata tırt kitap bulabilirsiniz. Fuar pek güzel değil bence, bana hitap etmedi. Bir Sel Yayıncılık iyiydi hoştu sanırım. NTV'de bile azıcık kitap vardı. Yine de çizgi roman aldım bir tane. Neyse konumuz bu değil.

orijinali
Öncelikle kitabın kapağı hakkında konuşacak olursak, orijinali şöyleymiş. Kendi adıma ben bizim versiyonu daha bir sevdim kırmızıdan hoşlaşmamama rağmen. Gerçi hemen hemen aynı ama Kont'un giyinik olması tercihim zira onu kıllı hayal etmemiştim okurken. Anna adamın o kadar orasını burasını yalarken kılları da işin içine karıştırmak istemedim herhalde. Evet iğrençleştim, farkındayım ama, elden ne gelir ki kitabın anlatımı da böyleydi.

Kabaca konusundan bahsetmek gerekirse, Yeşilçam filmlerimize konu olan gerek dadı- patron yakınlaşması, gerek sekrete-patron yakınlaşması gelebilir aklımıza. Bu da o ayarda bir öykü işte. Bir kont var, varlıklı ve kaslı. Ve pipisi büyük. (Bu özellikle vurgulandı kitapta, bahsetmesem olmazdı) Bir de kahya var, kahya beklenmedik bir şekilde kadın, bana hep erkek olurlar gibi gelirdi. Ama aslında o da burjuva takımından da biz bunları hep kitabın sonunda öğreniyoruz. Neyse... Sonra bunlar birbirine aşık oluyor da falan filan.

Bir kere, hayatımda okuduğum en fiki fikili kitaplardan biriydi. Yazar hayatının hangi evresinde yazmış bilmiyorum ama sanıyorum kafayı cinsellikle bozmuş biraz o esnada. Gerçi böyle kitapları da o okutur değil mi? Ama yok yahu, insan bir aşk öyküsü ister. Öyle olmasa kitaba para vermek yerine şu seks maceraları paylaşılan sitelere de girebilir. Bence bir karışıklık olmuş.

Beni bilirsiniz, kitapta sevişen, öpüşen olmasın kafasında değilimdir. Ama dediğim gibi, anlatmak var anlatmak var. Yazar o kadar itici anlatmış ki, hele "Kont'un boyu 1.80'di, vücudu kaslıydı" gibi bir anlatım görünce... Bir kere o 1.80 ne orada? Uzun boyluydu desen de daha şık dursa ya. Sonra olay örgüsü zayıftı. Belki Kont ile Anna'nın yakınlaşması bizi, ortada hiçbir şey yokken oral seks yapmaları nedeniyle itici ve anlamsız geldi.

Yok, alaycılığımı aşıp terbiyemi koruyamıyorum. Cidden hayatımda gördüğüm en itici, en sevimsiz anlatımdı. Bir de Vikitap'taki yorumları okudum ben. Kimisi çok gerçekçi yorumlarda bulunmuş, onları alkışlıyorum. Kimisi kitapları göklere çıkarmış, onlar bok yemesin. Tamam hiç saygılı olmadı bu. Onlara katılmıyorum diye çevireyim.

Bir diğer sorun da kitapta düşük cümlelerin olması, hatta anlatım bozukluklarının olmasıydı. Koridor'u hep iyi bilirdim, bu duruma çok şaşırdım.

Kitapta her şey oldu bittiye geldi. Ne ikisinin aşık olduğunu gördük ne adam gibi naz yaptılar, ne serim, ne düğüm ne de çözüm iyi kurulmuş ve aktarılmıştı. Vikitapta ayıp olmasın diye 4 yıldız vermiştim ama şimdi düşününce en fazla 2'dir hakkı.

2 yorum:

  1. hah haaa olsun ya arada tırtlar da iyi gider.
    dizi gibiymiş konusu.
    :)

    YanıtlaSil

nasiplenin arkadaşlar :)

926 şarkının sadece 200'ünün gösterilmesi ayıp.

Zevkle Takip Ediyoruz:

Kitapkurtları;

Farklı İklimlerden;