14 Nisan 2013 Pazar



Buralara bahar geldi.
Güneş, yeşiller ve sarılar var her tarafta.
Ayrıca sarı pıtırcıklarımı koparmamışlar, sadece belirli bir yere o çiçekleri ekmişler.
Soykırım, katliam falan yokmuş yani.

Geçenlerde hamile olduğu rivayet edilen şu kedi patisiyle elime vurmuştu.
Çünkü karnına dokunmak istemiştim.
Bana kızmıştı.
Sonra onun için köfte ayırdım kendi yemeğimden, aradım aradım bulamadım.
Dün değil önceki gün yine karşılaştık.
Böyle bir geldi bacaklarıma sürtündü, bir cilveler yaptı.
Ben de biraz başını okşadım, kulaklarının arkasını kaşıdım.
Nasıl kendinden geçiyor, nasıl sünüyor şebek anlatamam size.
Bir süre mıncıkladık öyle onu.
Şebelek mahluk.
Böyle de poz verdi.

Bu aralar hep sokaklarda sürtmek istiyorum.
Biz dün değil önceki gün Fermina ile buluştuk.
Onu beklerken kulağımda kulaklık dolandım ortalıkta.
Sağdan girdim, soldan çıktım.
Arasam bulamayacağım küçük Dost'u ve yine arasam bulamayacağım büyük Dost'u buldum.
Kendimle gurur duyuyorum.
Ve bir başıma sokaklarda dolaşmaktan çok hoşlandım.
Yolda çocukluğumuzda olan bir dakika göstercem!
Evet şu renkli bileklikleri buldum.
Ben küçükken vardı bunlardan, büyüdüm, ama azıcık büyüdüm, şimdi yine varlar.
Çok hoş değil mi?
Sonra şu dünyada görüp göreceğim en tuhaf ve çirkin çantayı buldum ve onu çok sevdim *.*
Ama satın alamadım.
Çünkü gerçekten o çantaya 35 lira verilir mi bilemedim.
Fermina da çantayı görünce bana gaz veremedi haklı olarak.
Bana dedi ki "Cessie, bu gerçekten buradaki en garip çanta olabilir. Bence bu çantayı almak için acele etmene de gerek yok çünkü senden başka hiç kimse bu çantayı almak istemeyecek. Eğer biri bu çantayı alırsa da muhtemelen senin ruh ikizindir." 
Ben de aylar sonra yerinde durup durmadığına bakmaya karar verdim.

Hımm sonra büyük Dost'tan, Bülent Hoca'nın okumamı söylediği kitabı aldım.
Arkadaşlar kredi kartı kullanarak, taksitle kitap alabiliyormuşuz meğer! 
Ne güzel bir şey değil mi ki bu?! 
*.*

Başka başka...
Sonra Fermina beni kız kardeşiyle de tanıştırdı.
Onların çok tatlı insanlar olduklarına karar verdim.
Cuma gününü böyle geçirdim.

Pazartesi kimya, salı istatistik, çarşamba da çevre sınavı var.
Kimyaya biraz baktım, istatistik ve çevre sıfır.
Hâlâ sokaklarda sürtme peşindeyim.
Dün kütüphanenin oralarda, çimlerde kitap okudum.
Güya kimya çalışacaktım.

Odaya gelince de ders çalışmadım. 
Kitap okumaya devam ettim.
Sonraaa... 
Sonra bir minik görüşme gerçekleştirdim internet üzerinden.
Sonra o boka sardı falan.

Bu gün de çamaşırlarımı yıkadım. 
Şimdi onları yatağımın üzerine serip kurumalarını umacağım mesela.
Kütüphaneye veya bölüme gidip ders çalışacağım.
Umarım.




2 yorum:

  1. - Kedi çok tatlı! Her kedinin de model gibi poz vermesi ayrıca şaşılası durum.
    - Küçük ve büyük Dost'a daha önce hiç uğramadığını söyleme! Kesinlikle inanmam.
    - Kredi kartıyla taksitli kitap çok da şaşırtmadı, sen asıl İmge'ye git, hala oluyo mu bilmiyorum ama sadece kimliğinle hesap açıyorlar ve bildiğin bakkal gibi gidip kitap alıp yazdırıyorsun, aydan aya da ödüyorsun. Ne kart, ne senet! Öğrenci kimliği yeterliydi sanırım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu gün yine gördüm o kediyi, hiç bakmadı bana. Çok çalkantılı bir ilişkimiz var.
      Dost'a daha önce de gittim arkadaşlarla. Ama arkadaşlarla gittim. Tek başımayken bulamıyorum orayı.

      Sil

nasiplenin arkadaşlar :)

926 şarkının sadece 200'ünün gösterilmesi ayıp.

Zevkle Takip Ediyoruz:

Kitapkurtları;

Farklı İklimlerden;