15 Temmuz 2013 Pazartesi

Bukowski

demiş.

Ne kadar sıkıcıyım bilmiyorum ama feci halde sıkılıyorum. Gecem, gündüzüm birbirine girdi. Bu gün o kadar çok uyudum ki uyandığımda beynim bezelye kadar kalmış gibi hissediyordum. Saat yedide yattım, dörtte kalktım. Dokuz saat uyumuşum. O kadar da çok değilmiş mesela bir 15 saat değil. Neyse.

Mikrobiyolojiye henüz başlayamadım. Birazcık başladım. Okumaya çalışıyorum. Bu yaz okuma konusunda sıkıntıdayım. Bir kitaba başlayıp ona adapte olamıyorum. Şu an mesela okumaya çalıştığım dört kitap var. Düşüncelerim de böyle, her biri bir tarafta. Her birini yarıda bırakıp bir başkasına yoğunlaşıyorum sonra onu da yarım bırakıyorum. Kafamda bir topluluk var da hepsi birden derdini anlatmaya çalışıyor sanki. Hava kararıyor gibi, ışığımı açacağım.

İnsan her şeyi birden yapmak isteyince de hiçbir şey yapamıyormuş anlayacağınız. Neyse ki bu yaz sadece okumak istiyorum da, daha beter karışmadı işler. Anime izlemek pek gelmiyor içimden veya dizi.

Şu sıralar bir yandan mikrobiyoloji kitabına başladım. Öte yandan Koruma Biyolojisi'ni bir kenara atıvermiş olmak yüreğimi dağlıyor, oysa ki okumak istiyorum onu hâlâ. Bir yanda Edip Cansever'in şiirlerini okuyorum, Sonrası Kalır'ın ilk cildini. Bir de blog turlarından birinde çekilişe katılıp kazandığım Aşk Adında Hayat var. 

Aşk Adında Hayat sabırsızlıkla beklediğim bir kitaptı. Hem kitabın kapağını çok beğenmiştim hem de okuyanlardan olumlu yorumlar aldığını gözlemlemiştim. İşte bu yüzden bu cici kitaba sahip olmayı çok istiyordum. Tam onun elime ulaştığı gün Ramses'de bitince hemen başladım okumaya. Yarısına da geldim, oldukça akıcı. Sanırım iki kitaplık bir seriymiş. Bana biraz Bridget Jones'u hatırlattı ana karakter. Hem hareketleri hem tipi. Gülümseyerek okuyorum.

M ile iki gündür kavga etmiyoruz. Acaba bu gün edecek miyiz?! Eğer bu gün ve yarın da kavga etmezsek, bir laneti kırmış olacağımıza inanıyorum! Çünkü üç güne bir kavga ediyoruz, bu düzene bir dur demek lazım.

Yine Shakira olasım geldi, kendime siyah oje sürdüm bu gün. No Shakira'nın en sevdiğim şarkısı sanırım. Oradaki halini de çok beğeniyorum... Her izlediğimde de "Bu güzellik ağlatılır mı? Ağlamamalı *.*" diye içerliyorum. Ve siyah oje sürdüğümde ona benzediğime inanıyorum. Susun, insan istediğine inanabilir, İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ VAR MEMLEKETTE!

Ve süper gereksiz bir yazıyı daha sonlandırmak niyetindeyim.
Azıcık daha kitap okuyayım.

Bıybıy.

6 yorum:

  1. kitaplar kaçıyor mu ? yorma kendini.belki de istediğin sadece dinlenmektir ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne bileyim...
      öyle de hiçbir işe yaramadığımı düşünüyorum, üzülüyorum.

      Sil
  2. Ramazan ve yaz aynı anda olunca uyku düzeni bozuluyor. benim de canımı sıkıyor bu. ama düzelecek zamanla.

    her şey birden yapılamıyor ne yazık ki Cessie'm.. ben de bunun sıkıntısını çekiyorum bu aralar..

    bazen okuyası gelmiyor insanın, kafası başka yerlerde oluyor, sıkma canını.. bak o okuduğun çerezlik kitaplar daha kolay okunur böyle zamanlarda, iyi hissettirirler hem.

    edip cansever şiirleri ne güzeldir..

    :) keyifli okumalar diliyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Çalıkuşu'm.
      Aslında okuyasım var, çok var ama odaklanamıyorum birine. Hepsini de aynı anda okuyamıyorum.

      Bu aralar kafam karman çorman.

      Sil
  3. kagva etmeyin ya. huzurlu olun.
    e tatil tabi bol uyu.
    boşver mikroyu.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mikroyu nasıl boşvereyim?
      Okuyacağım diye koca kitabı aldım, sürükledim tee ordan Adana'ya. :(

      Sil

nasiplenin arkadaşlar :)

926 şarkının sadece 200'ünün gösterilmesi ayıp.

Zevkle Takip Ediyoruz:

Kitapkurtları;

Farklı İklimlerden;