8 Ağustos 2013 Perşembe

Mim Şeysi

by meago
Yine bir mim şeysiyle karşınızdayım, hüloooğğ!
Emrah beni mimlemiş gibi bir şey olmuş. Görünce hem şaşırdım, hem sevindim, hem utandım. Ehe, teşekkür ederim.

Ben onun blogunu biraz yeni keşfettim. İnsanın yüreğine dokunan yazılar yazıyor. Oldukça başarılı.

Gelelim mim konusuna. Yapmamız gereken, takip ettiğimiz blogları kısaca tanıtmak. Ama ben o kadar çok blogu izleme listeme almışım ki, hepsini yazmaya kalkışmam imkansız! Zaten hepsini okumuyorum da ehehe O:) O yüzden en iletişim halinde olduklarımı yazacağım. Ehöm, başlıyorum.

Yolun Neresindeyim: Ehe, bu blogu çok fazla takip etmiyorum, yazdığı her yazıyı anında okumuyorum ama okuduğum zaman da keyif alıyorum. Serrose bir Türk, ancak Japonya'da yaşıyor. Bizimle kimi zaman alış-veriş videoları paylaşıyor, kimi zaman eşi Yoshi ile yemek yaptıkları videoları kimi zaman da Japonya'yı tanıttığı videoları. İkisi de çok tatlı *.* Bir de kedileri var. Böyle işte, onların hayatına ara sıra göz atmak güzel olabiliyor.

Piktobet: Okumayı en sevdiğim bloglardan biri. Piktobet çok fazla okuyor ve çok kaliteli şeyler okuyor. Okuduklarından, izlediklerinden derlemeler yapıp bizimle paylaşıyor. Ben de zaman zaman okuduğum kitaplarda tanıdık cümlelere rastlıyor, soluğu bu blogda alıyorum. Çoğunlukla da bu cümleleri daha önce orada okumuş oluyorum.

Fiyuvfit: Sema'yı ne zaman okumaya başladım bilmiyorum ama, tanışmamız biraz da benim "Ben biyoloji yazmak istiyorum da, siz de biyologmuşsunuz ebe ebe..." tarzı bir mesaj göndermemle oldu herhalde. Sema çok duyarlı bir insan. Müzik zevkimiz çok benziyor onunla ve akla gelebilecek her konuda yazıyor.

Sade ve Derin: Deep blogger'da bana yorum yapan ilk insandı galiba. Onunla da müzik zevkimiz çok benzer. Deep okuduğu kitapları, izlediği filmleri yazar daima, görüşlerini bizimle paylaşır. Pek çok insan da onun zevkine güvenir. Deep en sevdiğim bloggerlardan biri *.* Hayatla, insanlarla, doğayla ilgili enfes gözlemler yapar. Tüm bunların yanında kişisel gelişimle ilgili yazıları, öyküleri de var.

Spot Işığını Arayan Kız: Spotty de çok fazla takip ettiğim, hiçbir yazısını atlamadan okuduğum bir blogger değil ama, aklıma estikçe açıp okurum blogunu. Bu aralar çok hızlı yaşıyor :D Ayrıca, onu çok seviyorum. İçten, samimi, neşeli. Hem kendine gülebilen ender insanlardan.

Melinda Sordino: Yeni keşfettiğim bir blog. Genç, duyarlı. Hem harika şarkılar paylaşıyor bizlerle. Onun kendine özgü bir tarzı var. Yazdığını gördükçe okuyorum.

Mirage: Eskiden beri yazıyormuş, eski bir blogger. Ama bir şeyler olmuş, en baştan blog açmak zorunda kalmış galiba. Bol Dövüş Kulübü'lü fotoğraflar, gifler bulabilirsiniz blogunda. Yazdıkları da ayrıca kıymetli.

Mr. Patates: Her yazısını okumuyorum itiraf etmeliyim ki. Ama her biri ayrı okunası. Tanıdığım en neşeli bloggerlardan. Onun da tarzı var. Birkaç Mr.Patates yazısı okuduysanız, imzasız bir yazısını okuduğunuzda da ona ait olduğundan şüphe edebilirsiniz. O da Deep gibi iyi gözlemliyor ve gözlemlediklerini çok neşeli anlatıyor.

On The Road: Sıklıkla ziyaret ettiğim bloglardan. Kişisel blog, günlük gibi. On The Road hayatta gördüğüm en neşeli insanlardan biri galiba. Çok güzel gülümsüyor, hayattaki her şeyi olağanüstü bir şeye dönüştürebiliyor. Hatırlıyorum, bir yazısında bir aile yemeğinden söz etmişti. Dünyanın en sıradan şeyi herhalde zaman zaman akrabaların bir araya gelip yemek yemeleri, bir  şekilde buluşmaları ama o keyif alarak yaşadığı ve yazdığı için bana çok büyük bir olay gibi gelmişti. Ayrıca zaman zaman onunla dertleştiğim, başını ağrıttığım da oluyor. İnivirsite zamanında falan da bana moral vermişti çok *.*

SempA's World: Yeni keşfettiğim bir blog. Çok tatlı bileklikler yapıyor *.* Cıvıl cıvıl.

Düşler Ülkesi: Canım Çalıkuşu'mun blogu. O da kimi zaman yakındığım, derdimi paylaştığım insanlardan biri. Biraz sessiz, sakin biri, blogu da öyle. Kimi zaman okuduğu kitapları paylaşıyor, kimi zaman da görüşlerini, gözlemlerini. Ayrıca da blog sayesinde edindiğim candan bir dost.

Yufkayüreklikelgöbekli: Çok sık takip etmiyorum onu ama değer verdiğim blog yazarlarından. Çok tatlı bir projeyi hayata geçirdiler. Bloggerlar çalıyor adı altında bir etkinlik düzenlediler ve şarkı söylediler. Şimdi bir başka şarkı için çalışıyorlar galiba. Ayrıca bir de kitap taslağı bulunuyor elinde. Yakında onu belki de bir yazar olarak tanıyacağız.

Lunarita: Eskiden daha farklı yazardı. Şimdi biraz daha büyüdü herhalde, şiirlerinin derinliği arttı. Kelimelerle kalbimize kalbimize dokunuyor. Luna, ablam gibi gördüğüm blog yazarlarından. Bana yazdıkları hâlâ duruyor. Bir keresinde mailime yazarak değil de konuşarak cevap vermek istemişti ve bana bir ses kaydı göndermişti. O kayıt da duruyor. Ne zaman bir dost sesi duymak istesem dinlediklerimden...

La Isla Bonita: Summer da bir kere kartpostallaştığım insanlardan. Blogunu da bu sayede keşfetmiştim herhalde. Ya da belki önce blogunu keşfetmiştim. Hatırlamıyorum. Bana çok güzel karikatürler göndermişti, Harry Potter'lı minik kartlardan göndermişti ve portakallı çay göndermişti. Çok tatlı film ve kitap önerilerinde bulunmuştu. O da blogger sayesinde edindiğim arkadaşlardan biri.

Vişne Çürüğü: Vişne çok hassas, çok duygusal bir insan. Onun blogu da günlük gibi. Çoğu zaman yalnız. Yalnızlığını paylaşıyor bizimle. İçten olduğunu bildiğimiz için de çoğumuz çok seviyoruz onu, her zaman en iyisi olsun istiyoruz onun için.

Stupid Little Things: Fermina ile de bir kartlaşma etkinliği sayesinde tanışmıştım. Mektup arkadaşı olacaktık ama ben şapşal olduğum için olamadık. Fermina'nın düşüncelerini, yaşam tarzını çok seviyorum. O, "büyüyünce ben de böyle olcam" dediğim insanlardan :)

Mia Wallace: Mia da bloggerda tanıdığım ilk insanlardan galiba. Onun yaşamına bakmak, tabii onun anlattığı şekilde bakmak çok keyifli. Gerek kendisinin gerek ablasının maceralarını severek okuyoruz. Sadece Mia'yı değil tüm ailesini benimsedik ve bağrımıza bastık.

Küçük Şeyler: Özden Ceyhan'ın yaptığı minyatürleri paylaştığı hobi blogu. Tee bir zamanlar zaten yaptıkları ile ilgili bir yazı yazmıştım. Ama şimdi linkini bulmaya üşeniyorum. Ekmek fırınından kütüphaneye harika minyatürler yapıyor, her defasında hayran kalıyorum.

Bir de takip ettiğim kitap blogları var. Gölgeli Yol ve Bi Kahve Bi Kitap hayran olduğum kitap blogları arasındalar. Hem güzel okuyor hem de güzel anlatıyorlar. Onları okumak daima benim için bir keyif. Bir Kitapseverin Günlüğü sınav dolayısıyla pek yazamadı galiba bu sene. Ya da ben takip edemedim. Ama okumayı sevdiğim bloglardan biri. Pinuccia'nın Kitapları bu yazar ayları etkinlikleri falan sayesinde en çok haşır neşir olduğum bloglardan. Bilim kurguya bayılıyor Pınar ve çok ilginç kitaplar okuyor. Onun kitap yorumlarını okumayı da çok seviyorum. Kitap Aşığı Tuğçe'yi ne kadar sevdiğimi herhalde biliyorsunuz. Bazen videolar çekiyor. O hep video çeksin zaten, çok sempatik. Gerçi kitap zevkimiz çok uyuşmuyor ama kitaplardan söz edilince nasıl heyecanlandığını görmek bile onu takip etmek için yeterli benim için. Ve tabii Bodoslamadan Kitap var. Ben Utku kafasını çok seviyorum. Adamın rahatlığını, kitapları anlatış biçmini. Ne zaman onun bloguna girsem Ankara'da sahaf bulmaya karar veriyorum zira genelde sahaflardan alış-veriş yapıyor. Güzel kitaplar okuyor, çok da okuyor. Yani Utku'yu da seviyoz.

İşte benim iletişim halinde olduğum, takip ettiğim bloglar bunlar.
Kimler mimlenmeyi seviyor, kimler sevmiyor bilmediğimden, canı isteyen yazsın işte.

Emrah'a tekrar teşekkür ediyorum bu arada. Beni çok mutlu etti.


22 yorum:

  1. Seni ben yerim bitiririm Cessie! :)
    Sen benim başımı nasıl ağrıtabilirsinn, o kadar keyif alıyorum ki konuşurken sohbet ederkenn. Eğleniyoruz da biz hem konuşurken :)

    Ben seni hep dinlerim, hep anlatırım, hep ama hep konuşurumm!
    Öperim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olsun. Ben bazen çok içedönüküm, düşünemiyorum insanların beni dinlemek zorunda olmadığını :D

      <3

      Sil
  2. Çoğu takip ettiğim bloglar ama yeni blogları keşfetmek açısından güzel bir mim olmuş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet :)
      Emrah'ın takip ettiği hiçbir blogu bilmiyordum mesela.

      Sil
  3. Konu da güzel senin mimin de :)

    YanıtlaSil
  4. Ah, Cessie, teşekkür ederim, sen de benim için öylesin, bloglar iyi ki var, blog sayesinde öyle insanlarla tanıştım ki.. sanırım ben de yapacağım bu mimi, yapmak istiyorum ama yapabilir miyim bilmiyorum, denemeye çalışacağım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Birilerini unutacağım diye çok korktum. Ki muhakkak unuttuklarım da vardır. Beni affetsinler *.*

      Sil
  5. Çok güzelmiş. Ay kendimi görünce çok çok çok mutlu oldum. Yanımda olduğunu hissediyordum zaten. Her yazımı okumana da gerek yok ki. Sen benim en iyi blog arkadaşlarımdan birisin. Çok teşekkür ederim bana yazdıkların için. Duygulandım birden. :)
    Sanırım bu mimi bende yapacağım. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederiiim *.*
      Ehe yap tabii. Ben bazıları mim yapmayı sevmiyor diye insanları mimlemiyorum. İsteyen yapsın diyorum.

      <3

      Sil
  6. Adımı burada göremeseydim, oturur bir güzel üzülürdüm :) Neyse ki, buralardayım unutulmamışım. Oyh bi içim rahatladı. ^^

    Evet yazdıklarım, içimden dışıma taşanların -içeriği olmasa da- şekli şemali değişti. İyi mi oldu, kötü mü sorgulanır tabi. Ama kesinlikle eski ben değilim, adımlarım beni farklı yolların keşfine zorladı. İyi de oldu zannımca. Yazmak şimdi, daha içimde dolanıp sonradan dışa çıkan bir eylem. Daha önceleri, içimde dolanmadan direkt bloguma dökülüyordu kelimelerim. Günün içindendi, kendiliğindendi.

    Neyse, değişmeyen tek bir şey var o da başından beri olduğu kadar samimiyet ve değerle yaklaşmam bloguma. Luna sanki benden ayrık bir karakter ve nefes alıp veriyor. Ona kıyamıyor, arada oturup karşılıklı sohbetler etmek istiyor dahası onsuz yapamıyorum. ^^

    Aynı Luna bana şu an, içten içten şunları fısıldıyor;

    Balıkcığımız da bizim üniversite sınavına hazırlandığı sancılı zamanları telaşla takip ettiğimiz. Üniversiteye kapağı atınca, Ohh be deyip Ankara'lara gönderdiğimiz, sonrasında da arkadaşlıklarına yurt anılarına, vizelerine finallerine dokunduğumuz, ayh geçsin tüm derslerini, başarılı olsun diye içten isteklerde bulunduğumuz minicik kardeş bloggerımız. Onun yeri, şu blog dünyasında olabildiğince AYRI.

    Bilsin kendileri :)

    Öperiz Balıkcığım.

    Luna'dan kocaman sevgilerrr...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumuna biraz geç yanıt verdim çünkü evvela kafamı toplamam gerektiğini düşündüm.

      Tabii ki seni unutamam Luna *.* İsmini burada görmemek ne demek?

      Evet eskiden günü anlatırdın, şimdi içinde dolandırıyorsun biraz. Böyle de güzel oluyor, çok güzel oluyor ama zaman zaman "Acaba ne oluyor?" diye de soruyorum kendime. Günün içinde yani. :)

      Çok teşekkür ederim.
      <3

      Sil
  7. ayy çok teşekkür ederim Cessieee :)

    YanıtlaSil
  8. çok mu fenayım çok mu pisliğim bilemiyorum ama hemen hızlıca aşağı doğru inip ben var mıyım du bakayım diyerek okudum :D olunca da pek sevindim :D hani olmasam kızıp kapatırdım kesin yazıyı :S neden böyleyse. ama sonra kitaplarla ilgili takip ettiğin bloglara aklım takılır geri dönerdim kesin :D cessie çok mutlu oldum yahu :D biraz kendini beğenmişlikten biraz da severek okuyunca keşke beni de sevseler diye beklediğimden sanırım. şımardım. öptüm.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ehe, fenalıkla ne ilgisi var. Herkes yapar ki.
      Tabii ki de varsın *.*
      Seni seviyoz. <3

      Sil
  9. semmma spotty melinda on the road.
    peek severim.
    diğerlerini ya çok az biliyom ya da hiç duymadım.
    çalıkuşuuuu.
    ikinizin konuşmasını pek istiyordum zaten.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çalıkuşu'yla arkadaş olduk artık zateen :D

      Sil
    2. biliyoruuum.
      ben diyodum hep geçen sene, çalıkuşuna, yazsana sesiyee, arkadaş olun diyeee.
      :)

      Sil
  10. Harika bir yazı olmuş bu !
    Çok güzel dostluklar kurabiliyoruz aslında bu sayede
    Kendi adımı görünceyse ayrı bir mutlu oldum :)

    YanıtlaSil

nasiplenin arkadaşlar :)

926 şarkının sadece 200'ünün gösterilmesi ayıp.

Zevkle Takip Ediyoruz:

Kitapkurtları;

Farklı İklimlerden;