29 Ağustos 2013 Perşembe

postane ve eczane


Günlerdir kitaplarımın gelmesini bekliyorum. Tamam, aslında günlerdir dediğim 5 gün falan, daha bir hafta bile olmadı :) Ama olsun, ben sabırsızlandığım için çok gün gibi geldi bana... 

Dün yazmıştım zaten gönderilecek kitaplarımı hazırladığımı. 3 kişiyle kitap takası yaptık *.* Benim kitaplarım yola çıktı bile ve ben de insanları bekletmek ve tedirgin etmek istemedim. Üç tane de mektubum vardı. 

Bu gün babamla postaneye ve eczaneye gittik. Benim dikkat eksikliği ilacımla ilgili saçma durumlar var. Bir kere Esin 2 kutu ilaç yazabildi bana, birini babamın sigortası ödemiyor. Sadece bir kutuyu alabiliyoruz çünkü raporum mu yenilenmemiş, bir şeyler. İkinci bir kutu için para ödememiz gerekiyor ve fiyatı da 78 lira. Babam bu parayı ödemek istemedi çünkü paramız yok herhalde. Böyle olunca biraz karıştı işler.

Bu sabah annem tekrar Esin'e gitmek ve rapor işini sormak için uyandırmaya çalıştı beni, ben de sabah yatmış olduğumdan uyanmayı reddettim. O da tek başına gitmiş, böyle olunca reçetem yenilenmedi falan. Reçetem yenilenmeyince de yine ilacın parasını bizim ödememiz gerekti. Böyle saçma durumlar. 2 aylık ilaçla 5 ay idare etmem gerekiyormuş o da ayrı bir komik. Galiba Ankara'da bir doktor bulmalıyım kendime...

Neyse, sonra postaneye gittik, çok kalabalıktı. Benim bir sürü gönderilecek kitabım, zavallı insanlar fatura yatırmak için bekliyor... Biliyorsunuz anlayışsız değilim. Babama tüm kitapları bu gün göndermemeyi teklif ettim. Hem postane evimize çok uzak değilmiş, postayı 3 ayrı günde gönderecek olsak hem insanların çok vaktini almaz hem de bu bahaneyle evden çıkmış, biraz yürümüş olurdum. Ama babam ısrarcı davrandı. Ben de insanların içinde itiraz etmek ve tartışmak istemedim. Tabii ki bekleyen herkes üzerime çullanmadığı için kendimi şanslı hissediyorum. Özür dilerim postanede beklettiğim insanlar! İnanın sizi düşünmüştüm, böyle olsun istemedim! Babamı suçlayın! Mektuplarımı göndermedim ama... Zira çok karışıktı orası, gözüm tutmadı. Kaybolabilirlerdi. Ben de çarşıdaki büyük postaneye gitmeye karar verdim bir ara. 

Sonra da eve geldik. Babam tabii ki eczacılara ve doktorlara kızıp durdu. Ben de başımı salladım. 

Köye gidip gitmeyeceğimizi bilmiyorum. Keşke gitmesek :(



4 yorum:

  1. edgü okuycaksan yazıda söz ettiğim yazmak eylemi, ders notları, yeniden ders notları. bunlardan biriyle başla. öykü istiyosan, yazıdaki öykü kitaplarından biriyle başla. bir gemide, av, çığlık.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Deep. Aklımda bulunduracağım bunları :)

      Sil
  2. allam ya şu ilaç işinin bi formülünü bulsanız ya.
    postane olur ya arada öle şeler.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben Ankara'da da bi doktor bulucam, başka yolu yok herhalde :D

      Sil

nasiplenin arkadaşlar :)

926 şarkının sadece 200'ünün gösterilmesi ayıp.

Zevkle Takip Ediyoruz:

Kitapkurtları;

Farklı İklimlerden;