27 Eylül 2013 Cuma

BEYTEPEDEYİM!

Ayın 23'ü, yani pazartesi sabahı erkenden ders kaydımı yaptım. Herkes istediği seçmelileri, dersleri kapabilmek için siteye saldırdığından daha ders kayıt programı açılamadan site kitlendi önce bi'. Sonra açıldı. İstediğim tüm dersleri tüm hocalardan aldım. *.* Burcu'nun ders kaydını da yaptım. Sonra kahvaltı edip yattım. Ankara'ya getireceğim kitapları falan da ayarlamamıştım ama olsun. Annem beni vakitlice kaldırabileceğini söyledi, gece binecektik otobüse zaten.

Resmen göçebe gibiyim. Yastığım, yorganım, yazlıklar, kışlıklar derken bir sürü eşya ve çanta oldu getirecek. Babamla geliyoruz diye annem doldurdu da doldurdu anlayacağınız.

Ankara'ya sabahın köründe vardık. Bizi Bayram Abi aldı. Kampüse geldik, kaldığım binaya girdim, görevliden odamın anahtarını alıp dışarı çıktım- ve Burcu'yu gördüm karşımda, hemen hemen aynı anda gelmişiz. Eşyaları hep beraber odaya taşıdık ve onları öylece bırakrık, Bayram Abi bizi kahvaltıya götürdü. Bir de bir akrabalarının kızı bizim kampüsteymiş, bu sene başlıyormuş, onla tanıştırdı. Şeyma adı. Onu sevdim. Sessiz, sakin bir kız.

Şeyma'ya biraz kampüsü gezdirdim, sonra Burcu'yla odaya gittik. Hemen eşyalara giriştik tabii. Her şeyi yerleştirdiğimizde bitmiş durumdaydık. Ama tabii hemen Mert'le ve Utku'yla görüşmek için çıktık. Onlarla oturduk bir süre, Mert kendini modifiye etmiş, yeni özellikler edinmiş falan, ona şaşırdık. O gece saat yedide yattık. Sonra ben bir onda, bir de ikide falan uyandım, ikisinde de Nohut'la mesajlaşmaya başladık ve ben ortasında tekrar uyuyakaldım O:)

Ertesi gün alış verişe çıktık. Şampuan, duş jeli, ketıl (nasıl yazılıyor bilmiyorum) çay, kahve ve çeşitli ev öteberisi aldık Burcu'yla. Bir de dayanamadık kitap aldık tabii.

kulağım delinirkene
Dün ben -ben bu aralar çok orada burada sürtmeye hevesliyim, iki dakika oturmak istemiyorum odada- insanları Kızılay'a inmeye teşvik ettim. Zaten Burcu geçen seneden beri kulağını deldirmek istiyordu. Ne var ki ben de kulağımı deldirmeye karar veriverdim yolda. Gördüğümüz ilk eczaneye daldık. Burcu deldirdi kulaklarını.Ama ben kesinlikle sağ kulağımı deldirmek istiyordum. Ama onda zaten 3 delik vardı ve kulağıma bir deliğin daha sığacağından emin değildim. Böyle olduğu için sıra bana gelince "Bir dakika!" dedim "Bunu önce bir konuşmalıyız." Ve kadına durumu anlattım. Kulağımın sert yerlerinin delinmesini istemediğimi söyledim. O da kulağımın yumuşak yerini deleceğini söyledi. Ben de sakinleşip oturdum. Böylece kulağımda 4. bir delik oluştu *.*

Güzel küpeler de aradık ama hiçbir yerde bulamadık.Bir yerde gözlükler denedik. Yusyuvarlak camları olan gözlüklerden denedim ben de, Utku da fotoğrafımı çekti.

Akşam yemeğini yemek için Sıhhiye kampüsüne geçtik. Oradan da Beytepe'ye döndük.

Bu gün de uyanınca banyo yaptım. Dün gece yapamamıştım çünkü kadın bir gün su değdirmeyin kulağınıza demişti. Su söyledik ama gelmedi suyumuz. Yemeğe çıkmadan Mert'le Utku'ya mesaj attım. Yemekten sonra çimlerde kitap okumayı önerdim. Böylece yanımıza kitaplarımızı da aldık.

Çimlere oturduk ve okumaya başladık. Ama yakınımıza bir kalabalık geldi ve çok ses yaptılar, bu yüzden oturmaya devam edemedik, kalktık. Yeşil Vadi'ye gitmeye karar vererek yola düştük.

Bir süre oradaki balıkları inceledik. Su çok kirliydi, bu yüzden yüzeye yakın yerlerde toplaşmışlardı. Sonra kalkıp kitap okuyabileceğimiz bir yer aramaya başladık ve çok güzel bir yer bulduk. Hemen de sahiplendik, yayılıverdik. Çok sevdik orayı.

Fotoğrafladık da.
*
 *
*
Akşam yemeği vakti gelene kadar da böyle yatıp kitap okuduk.

Sonra da yemeğimizi yedik işte. Yazmadığım birkaç gün böyle geçti. Yarın yine gitmeyi düşünüyoruz.
Eöö, bu kadar.


10 yorum:

  1. Yaaa çok güzeeel.her gnün güzel olsun böle. son yere ayrıca bayıldığımı da belirtiim :-D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oraya biz de bayıldık, bi' de sahiplendik.
      Temizlemeyi falan düşündük :D

      Sil
  2. Biz de çimenlerde kitap okumak için Seğmenler Parkı'na gideceğiz bugün, hava da güzel. Bak sana gösterecek yeni bir yer, Seğmenler; aslında bu fotoğraflardaki dörtlü olarak siz de bulabilirsiniz yerini :)
    Yandaki karpuzlu saat çok güzelmiş!
    Güzel küpe derken nasıl bir şey var kafanızda?
    Kettle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya bilmiyorum ki Mina, güzel küpe işte. Kafamızda da hiçbir şey yok aslında herhalde. Kızılayda bişey bulamadık o.O Oysa bi dolu seçenek vardı

      Seğmenler ha. E bir hafta sonu bunları sürükleyeyim o zaman ben! :D
      Evet saat, kış gelince de portakal oluyor :D

      Sil
  3. Ailenden uzak kalıp göçebe hayatı zor olsa gerek. Bense kendimi bildim bileli Esenyurt'a çakıldım. Yanlışlıkla özel üniversite kazandığımda bile yine İstanbul'a çıkmıştı ki oraya da Esenyurt'tan bir minibüsle gidiliyor. Bu gidişte ancak askere giderken istanbul dışına çıkabileceğim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında başta zordu ama şimdi alıştım, güzel bile geliyor. Bambaşka bir şehir, kafana göre takılabiliyorsun. En güzeli de gecenin köründe çıkıp kampüsü turlayabilmek :D

      Sil
  4. seneye böyle anılarım olur mu acaba? *.*
    Ankara'ya gelirsem seneye seninle tıpkı böyle kitap okumalı, kızılay lı bir gün geçirmek istiyorum cessie'm! *.*

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Summer sen hele bi gel de, orası kolay :) Bol okumalı Kızılay'lı günler geçiririz :)

      Sil
  5. gözlüklü fotoğrafın çok şeker :) saçlarını mı kestirmişsin sanki?

    sahiplendiğiniz yer ne güzel :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eheh evet bir çılgınlık yaparak kestirdim saçlarımı.
      Güzeldi, orayı mahvettiler -.-

      Sil

nasiplenin arkadaşlar :)

926 şarkının sadece 200'ünün gösterilmesi ayıp.

Zevkle Takip Ediyoruz:

Kitapkurtları;

Farklı İklimlerden;