14 Ekim 2013 Pazartesi

ah galiba biz sadece hisli çocuklarız


Mert'le konuştuklarımızı düşündüğümde diyorum ki, sanırım bizim aramızdaki ilişkiyi kimse anlayamaz, ne Burcu, ne annem ne Ebru ne de Nohut... 

Cuma gecesi bizim odadaydı Mert yine. Film izleyelim diye oturduk bilgisayar başına, kendimizi Mert'in porno zevkine bakar halde bulduk. Burcu ve benim porno sektörüne bakışımız Mert'in de kendi bakış açısını sorgulamasına neden oldu herhalde. 

Gecenin sonunda benim içime bir ağırlık oturmuştu, çıkıp yürümeye karar verdim. Mert de odasına gitmeye karar verdi. Burcu da ertesi sabah erkenden yola çıkacağı için odada kalıp eşyalarını toplamaya karar verdi. Pijamalarımı hiç çıkarmadan, üstüme montumu alıp çıktım. Sonra Mert de yürüdü benimle...

Konuştuklarımızı anlatmak nasıl mümkün olabilir? Bazen onları keşke kaydetsek diyorum... 

Doğru olan ve yanlış olan üzerinde konuştuk. Doğruymuş gibi görünen ama yanlış olma ihtimali yüksek olan bir adam üzerine konuştuk. O adamın yanlış olması, sahte olması benim kalbimi kırar dedim. Ben konuştukça Mert derin, kocaman nefesler almaya başladı. "Tamam" dedim "bu kadar canını sıkma Mert. Nasılsa kendi yolumuzu buluruz." "Biliyorum" dedi "Ama senin bunları yaşamış olman, benim bunları yaşamış olmam... " 

Ona dedim ki "Bunu lisedeyken anlamıştım, tanrıyla kavgalı olduğum zamanlarda. Onun gücünün sonsuz olduğu söylenir ama ben söylediklerini kabullenmediğim sürece elinden bir şey gelmez. Ona gördüğüm bir yanlışlık yüzünden karşı çıktığımda beni cezalandırabilir ve ben vazgeçmemeye devam ederim. Ne yaparsa yapsın vazgeçmem ve o da başka bir şey yapamaz. Beni yok edebilir, değiştirebilir, bir şekilde itaat etmemi sağlayabilir belki ama o zaman da o kişi ben olmam zaten." "Yani direndiğimiz sürece bize dokunamazlar."

Ertesi gece de bizdeydik, bu kez ikimiz. Anime izledik, didiştik tabii ki. Mert babasıyla nahoş bir telefon konuşması yaptı. Böylece onun babası olmaya karar verdim ve kendimi baba ilan ettim. 

Konuşurken Mert dedi ki "Sen kendi yaşamına bak kız çocuğu. Ben bir değişim başlattım, beni anlayanlar var. Ben daha çok seni yalnız görüyorum." Bununla sorunum olmadığını söyledim. Kendimi eskisi kadar yalnız hissetmediğimi, yalnız hissettiğim zamanlarda bunu dert etmediğimi söyledim. "Bu hüzün niye?" diye sordu. Ben de soruyorum kendime bunu zaman zaman, benim için eskiden kalma bir alışkanlık herhalde. Benim azize olduğuma karar verdi, kendisi de cehennemin ateşini taşıyormuş. Sonra benim "amazon olmak isteyen, Kızılderili ruhu taşıyan bir azize" olduğuma karar verdik. Onun da kaptan olduğuna, aynı gemide olduğumuza...

Bütün bunları Nohut'a nasıl anlatabilirim? O tüm günü Mert'le geçirmemi kıskandı biraz, biraz sarılmış olmamızı kıskandı. Kendisiyle henüz paylaşamadığım bunca şeyi Mert'le paylaştığımı fakat yine de, buna rağmen kendisini sevdiğimi, Mert'in onun kıskanacağı bir noktada durmadığını anlatmam mümkün olmazdı herhalde... Ben de anlatmadım. Ama saklamadım da.

İşte otobüste gelirken biraz bunları düşündüm... 
Bir de şunları dinledim;

But i'm leaving this worry town
Please no grieving
My love, understand 

8 yorum:

  1. bunu anlayabilecek nohutlar yok sanırım yeryüzünde ama mert'le sahip olduğunuz arkadaşlık çok özenilesi. birbirinin halinden ve dilinden anlayan birini bulmak o kadar zor ki. ve bir isteğim var cessie; lütfen bir yutup pleylisti oluştur ve ben de daimi dinleyicilerinden biri olayım hııı, olmaz mı??

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir playlist oluşturmayı ben de düşünüyorum Mirage.
      Ah Nohut bir anlasa, anlayabilse :)

      Sil
  2. bendeki mimini görmedin tabiiiii.
    :)
    gelicem kii.
    :)

    YanıtlaSil
  3. iyi arkadaşlık.

    hüzün de geçer ki zamanla.

    adanaya gittin sanırım.

    nohutla sık sık görüşebiliyo musunuz yüzyüze.

    iyi tatilleer.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nohut'la yüz yüze görüeşmiyoruz Deep.
      Telefonlaşamıyoruz bile yurtta kaldığım için, mesajlaşıyoruz ancak.

      Sil
  4. zamanla anlayacaktır Cessie'm arkadaşlığınızı, uzaktasınız ya belki ondan kıskanmıştır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. anlayamaz.
      ama saygı duyuyor en azından :)

      Sil

nasiplenin arkadaşlar :)

926 şarkının sadece 200'ünün gösterilmesi ayıp.

Zevkle Takip Ediyoruz:

Kitapkurtları;

Farklı İklimlerden;