Selim böyle güzel bir afiş hazırlamıştı. Biraz geç de olsa paylaşmış olayım. |
Bu kitap elime ulaşmadan önce de konusu hakkında bir şeyler okumuştum ve kitabı okumak konusunda da istekliydim. Ama kitabı benden önce Mert kurcaladı. Kitabımı incelediği esnalarda kendisi de Güneş de Doğar'ı okuyordu ve pek de hoşnut değildi elindeki kitaptan. Birkaç sayfa okuyunca bunun çok güzel bir kitap olduğunu söyledi. "Cessie, bu, bir kitaptan beklenen her şeyi verebilir gibi görünüyor." dedi ve ben okuduktan sonra kendisine ödünç vermemi istedi. Mert'in zevkine güvenirim, düşüncelerine de önem veririm. Onun kitap hakkında böyle bir beklentiye girmesi beni de heveslendirdi ve böylece başladım.
Kaç günde bitirdiğimi anımsamıyorum ama iki günde bitebilecek bir kitap. Anlatımı basit ve yalın. Burada basit derken kastettiğim, aslında açıklamakta biraz zorlanıyorum. Bazen bir şeyi ne kadar basit cümlelerle anlatırsanız o kadar etkileyici olur ya hani, sanırım öyle bir şeyden bahsediyorum. Ayrıca daha önce hiç Nijerya edebiyatına bulaşmamıştım, bu da ilginç bir deneyim oldu. Değişik bir kültürleri var anladığım kadarı ile.
Kitaptaki karakterleri biraz tuhaf buldum. Tuhaf karakterleri severim. Özellikle Baba Segi ve bağırsakları ortamı şenlendirdi diye düşünüyorum.
Kitapta işlenen konu açık, Baba Segi ve dört eşi, bu eşlerin ve tabii Baba Segi'nin geçmişi ve sırları. Ve bunlar etrafında gelişen olaylar.
Kitabın konusu bana biraz sıradan geldi. Nasıl sıradan geldi onu da bilmiyorum gerçi, daha önce hiç böyle bir kitap okumamıştım :D Ama yine de sevdim sanırım. Siz de atıştırmalık bir kitap isterseniz, okuyabilirsiniz.
bu da tur takvimimiz. |
7/10
yani şimdi okunur gibi gözüküyor.
YanıtlaSilgüneş de doğar, güzel de ernest sevenlere güzel daha çok.
:)
Sanırım öyle :D
Sil