31 Ocak 2014 Cuma

Kitap Hırsızı ~ Markus Zusak

Ankara'dan Adana'ya bir sürü kitap getirdim. Güya Mert'le giriştiğimiz iddiayı burada noktalayacaktım. İki haftada 11 kitap okumak gibi hayallere kapılmıştım ama tabii ki başarılı olamadım. Üstüne bir de getirdiğim kitapları bir köşeye usulca bırakıp, Adana'daki kitaplığımda okunmayı bekleyen kitaplara yöneldim. Okuma Şenliği için de hiç gayret göstermediğim ortada, elimde kitap olmasına rağmen kategorileri tamamlamak yerine gönlümü eyliyorum ama olsun. Bu sabah (6 sularında) 13. kitabımı da bitirdim, Mert'in önündeyim.

Kitap Hırsızı'nı eylülün beşinde almışım, 2013 senesinde tabii ki. Ancak şimdi okuyabildim ve bence erken bile sıra gelmiş ona, şanslı. Teee lise ikide falan aldığım kitaplar bekliyor okunmayı senelerdir. Kitabı bana Deep önermişti. Onun önerilerine çok güvenirim. Onun önerdiği fakat benim sevmediğim bir film, bir albüm, bir kitap yoktur herhalde. Kitap Hırsızı'nı da gözü kapalı aldım. Tabii ki indirimde olması da etkiliydi, 10 lira vermek o kadar zor gelmedi ama 22 lira verecek olsaydım (arka kapakta yazdığı üzre) o kadar kolay kapatamazdım gözlerimi.

Kitap "İşte küçük bir gerçek: ÖLECEKSİNİZ" diye başlıyor. İlk cümle bu değil ama ilk çarpıcı cümle zannediyorum bu. Satırlar biraz ilerleyince öyküyü Azrail'in ağzından dinlediğinizi fark ediyorsunuz. Bu yüzden şu ve bu şarkılar hemen çağrışıverdi kafamda.

1940'lı yıllardayız, II. Dünya Savaşı patlak vermiş, sokaklardan Yahudiler'i topluyorlar. Küçük bir kız, bir trende erkek kardeşini kaybetmiş. Onu karlara gömmüşler, şimdi de bir aileye evlatlık veriliyor. Çok varlıklı bir aile de değil öyle, kıza baktıkları için para desteği görüyorlar anladığım kadarı ile.

Babası, bir boyacı ve bir akordeon çalıyor. Annesi çamaşır yıkayarak eve destek olmaya çalışan bir kadın. Öfkeli, huysuz. Başta ona kızsanız da, kitabın sonunda Azrail'in de dediği gibi, aslında biliyorsunuz ki kocaman bir kalbi var. Rudy, bizim küçük kitap hırsızımızın, Liesel'in ilk aşkı. "Bir çocuğun sizden nefret etmesinden daha kötü bir şey varsa, o da size aşık olmasıdır." Max, bir Yahudi boksör... Saçları kuş tüyüne benzeyen bir adam. Zor günler, tabii zor günler.

Kitabı okurken biraz sıkıldım, biraz zorlandım. Etkilenmedim. Benim kendi sorunlarıma çok gömülmüş olmam mıydı nedeni yoksa kitabın gerçekten etkileyici olmayışı mıydı bilmiyorum. Normalde herkes pıtır pıtır ölürken benim gözümden de yaşlar pıtır pıtır dökülürdü ama bu kez küçük bir iç sıkıntısıyla okudum kitabı, fazlası yok. O iç sıkıntısını da hiç yadırgamadım, kitabın konusuna göre az bile dedim bu iç sıkıntısı.

Kitabı Selim Yeniçeri çevirmiş. Özgün adı The Book Thief, kapak tasarımı Yasin Öksüz'e ait. Martı Yayıncılık'dan çıkmış. 574 sayfa.

6/10

2 yorum:

  1. hah haa sen yufka yüreklisin ağlaman lazımdı bu kitapta benim gibi ama evet zamanlama uygun olmadı belki. belki filmini seversin. 2012 yılının en iyi çeviri kitabı seçmiştim ivit :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında kitabı da sevmedim değil, sevdim. Ama çok etkilenmedim.
      Belki de, filmini izlemek hoş olabilir.

      Sil

nasiplenin arkadaşlar :)

926 şarkının sadece 200'ünün gösterilmesi ayıp.

Zevkle Takip Ediyoruz:

Kitapkurtları;

Farklı İklimlerden;