18 Mayıs 2014 Pazar

yazmayacaktım ama duramadım

Yazıya son zamanlardaki favori cümlemle başlamak istiyorum: "Lanet olsun!" Günlerdir kendime gelemedim. Kime kızsam, kimden nefret etsem bilemiyorum, kafam allak bullak.

Soma'da kaza olduğunu okuduğumda, başıma gelecekleri bildiğim için üzerinde durmadan, öleni kalanı öğrenmeden, "Kaza mı olmuş? Tamam." diye geçiştirmeye çalıştım. Koray'la konuşurken bu konu açılacak gibi oldu, "Girme o konuya" dedim. Girdi. "Ölü sayısı 230 olmuş" dedi. Benim için hâlâ durum şöyleydi "Ölü sayısı 230 olmuş. Tamam." Israrla idrak etmeyi ve bu konu üzerine düşünmeyi reddediyordum anlatabiliyor muyum? Sonra Koray şöyle dedi "Yangın yukarıda çıkmış. Aşağıdakilerin kurtulma şansı yoktu." Sonra... Sonra kafamda birbirini izleyen düşünceler.

Günlerdir kendime gelemedim. Bu konuda konuşabildiğim tek insan Cansu ve o da şöyle diyor, "Cessie, artık hiç bakmıyorum. Sen de bakma." Ben de bakmıyorum ki zaten. Ölen her bir insanın hikâyesi, sevdikleri, orada bulunma nedeni... Bütün bunları öğrendikçe acım katlanacak, ben onu kaldıramayacağım. Ağlayan küçük çocukların fotoğraflarına bakmamaya çalışıyorum. Bir video yayınlanmışsa izlemiyorum. Buna rağmen kendime gelemiyorum.

Dün Kızılay'daydık Mert'le. Kitap bakmaya gittik. Giderken bir sürü polis gördük, anladık ki toplaşmışlar. Sinirlendim. "Yolumun üstünde ulan! Dönüşte ben de gidip bağıracağım!" dedim. Dönerken gördük ki, eylem yapan insanlar yolu kapatmışlar. Büyük bir açık alan var, yolun diğer ucunda da inci gibi dizilmiş polisler. Mert'in astımı vardı, koşarak uzaklaştık oradan. Ölüp kalmasından endişelendim. O olmasaydı, koşup kalabalığa karışabilirdim. Gezi zamanında korkuyordum bir yerlerde ölüp kalırım diye ama artık anlamsız bir pervasızlık içindeyim. "O da mümkün" diye düşünüyorum. "Ölebilir de insan. Bunca ölen adam da korkmuştur herhalde ölmekten, korkmak da mühim değil." Kendimi ortalara atmak istiyorum, yapacak ne kaldı?

Artık ayıp. Ahlaksızlık. Bir sayfa Berkin'in fotoğrafıyla maden işçilerinin fotoğrafını birleştirmiş, altına "Ekmek almaya böyle gidilir, böyle değil" yazmış. Çok akıllısınız gerçekten, aferin. İnsanlığınıza sıçayım çok afedersiniz. Utanmadan hâlâ 15 yaşındaki çocuğun ölüsüyle uğraşıyorsunuz. "Terbiyesizlik etmeyin" diyip geçtim, insan ne söyleyeceğini bilemiyor.

Yoruldum, yemin ederim bezdim. Nefret ediyorum ayrı ayrı her birinden. Bir rahat bırakın insanları, acılarını deşmeyin, onlar üzerinden saçmalamayın gözünüzü seveyim. "Soma'dan AKP'ye oy çıkmıştı zaten, çoğu AKP'ye vermişti oyunu. Üzülme." diyen de var. Ulan senin de insanlığına sıçayım, lanet olsun hepinize.

O kadar polisi neden dizdiniz oraya? Bırakın ulan, bırakın insanları. İki bağırır dağılırlar, ne bekliyorsunuz. 10 yaşında çocuğu tutuklamaya kalkışıyorsunuz, ne oldu yani? Adam mı öldürdü bu çocuk? Ne yapıyor ulan bu kalabalık? Dükkan mı yağmalıyor, terör mü saçıyor. En fazla trafiği tıkıyor en fazla. Lanet olsun yönetim anlayışınıza.

Madende öldüğü iddia edilen çocuk 15 yaşında değil de 19 yaşındaymış. Onu da araya sıkıştırıyorsunuz ya, çok zekisiniz gerçekten. Ak pak yüzünüz. Çok lazımdı, çok mühimdi. Çünkü 19 yaşında olunca daha az ölmüş oldu. Ayıp artık.

20 yaşındayım. İnsan ömrü ortalama 70 yıl. 50 yıl daha yaşadığımı varsayalım, o 50 yıl boyunca her aklıma geldiğinizde her birinizi nefretle anacağım. Bunu da yaptınız, çok teşekkürler. Kalan 50 yılımda Gezi her aklıma geldiğinde yaşadığımdan utanacağım, çok teşekkür ederim gerçekten. 20 yaşındayım, 20 yaşında böyle bir yük yüklediniz omuzlarıma. Bundan on sene, yirmi sene sonra insanlara bir madende, bir anda ölüp giden yüzlerce insandan bahsedeceğim, lanet olsun diyeceğim, çok sağolun. Sonra da yapılan açıklamaları hatırlayacağım. "Normal demişlerdi" diyeceğim "her ülkede kazalar, toplu işçi ölümleri oluyormuş. Hem çocuk 15 değil 19 yaşındaymış." Lanet olsun.

En kötüsü de şu ki, bu ülkeyi sevdirdi de bana son olanlar. Geçen yazdan beri diyorum ki ulan ne çokmuşuz, ne güzel insanlar varmış. "Kapağı yurt dışına atalım" kafasında arkadaşlarım var, onlardan biri de Mert. Dün ona dedim ki "Aslında ben bu ülkeden gitmek istemiyorum Mert. İnsanların bir şeyler yapmaya çalıştıklarını, yapabileceklerini gördüm. Onları bırakmak istemiyorum." 

Cansu'nun dediği gibi, daha fazlasını bilmek neme gerek? Zaten normal insanlar değiliz. Daha kendi hayatımın yükünü taşıyamazken sönüp giden başka başka hayatlarınkini nasıl sırtlanırım.



Sevgili Kitap Notları çok güzel düşünmüş ve tam da bu dönemde Emile Zola'nın Germinal'ini okuyalım demiş. Kitap Kardeşliği de bu kitabı seçmiş okumak için. Ben hiç bulaşmıyorum, altından kalkamam bu kafayla. Zaten kendi kendimle boğuşuyorum, iyice dağılıp gitme tehlikesi altındayım. Ama size haber vereyim. Bu güzel etkinliğe katılmak isterseniz, katılmaya cesaret ederseniz diye. Hem belki katılım çok olursa bir okuma eylemine dönüşür. Belki Soma'yı bu şekilde de andığımızı göstermiş oluruz.

Ben aslında sizi etkinlikten haberdar etmek istemiştim ama patladım. Umarım sabredip sonuna dek okursunuz. Bu kadar anlatacaklarım.

6 yorum:

  1. bu kadar acı varken konser ve düğün yapanlar var ...acı sardı her yanımızı (

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herkesi kendi haline bıraktım valla. Onlara da bişey diyemiyorum. Hiç kimseye hiçbişey diyesim yok.

      Sil
  2. türk milleti öyle bişey oldu ki yere düşen yağmurdan bile hesap sorar oldular adama. Ha haklı yanları var mı var...
    zamanında elbette somada yaşam odaları kurulsaydı bunlar olmayacaktı.
    Ama keşkeler de olmazsa sorunların çözülemeyeceğini anlıyor insan.
    sana kesinlikle hak veriyorum.
    ben de senin gibi düşünmüştüm ilk başlarda
    televizyona bakamadım, sosyal medyaya bi süre girmedim. Girdiğimde sürekli soma da soma başka bişey yok.
    Acımız büyük, katmerlendiriyor insanı.
    Bu durumda yapılması gereken ne varsa yapılmalı. Ailelere destek adına bir yardım kuruluşuna gidilip neler yapılabileceği araştırılmalı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben keşkeler olmadan da sorunların çözülebileceğine inanıyorum, çok da basit bu. Bir kaza ihtimaline karşı yaşam odaları yapılması gerekiyorsa yapacaksın. Bir kaza çıkmaması için gereken önlemleri alacaksın. Bunların yapılıp yapılmadığını iyi bir şekilde denetleyeceksin. Buydu olay. Ama böyle bir felaket yaşanana dek ne biz bu eksikliklerden haberdardık ne de bunların üzerinde duruldu. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. İnsan türü testi kırılmadan önlem alabilecek zihin yapısına erişeli çok oldu, ben sizin kadar iyi niyetli yaklaşamıyorum bu hususta.

      Yardım konusunda söyledikleriniz çok doğru. Araştırılmalı ve yardım eli uzatılmalı gerçekten.

      Sil
  3. germinal gilmi de çok güzel ya bak bi ara :)

    YanıtlaSil

nasiplenin arkadaşlar :)

926 şarkının sadece 200'ünün gösterilmesi ayıp.

Zevkle Takip Ediyoruz:

Kitapkurtları;

Farklı İklimlerden;