13 Haziran 2014 Cuma

abidin abi, kendini tanımak, depresyonum üzerine

Dün kitapçıya gittik annemle. Hem Esin'in önerdiği kitaba bakmak hem de Abidin Abi'yi bir görmek istedim. Şans benden yanaydı, hem kitabı hem de Abidin Abi'yi buldum. Girer girmez "Ben geldim" dedim yanına gidip. Bana "Hoşgeldin" dedi. Anneme de hal hatır sordu. Annem "Hadi kızım soracağın kitabı sor" diye araya girince, kitaba yöneldik. "Kendini Arayan İnsan, Rollo May" dedim. Beni psikoloji rafına götürdü. Yazarın diğer kitaplarını da tutuşturdu elime. "Bu" dedim "iyi bir yazar mı? Çünkü saçma sapan bir şey olmasından endişe ediyorum." Abidin Abi iyi bir yazar olduğunu söyledi. Şu saçma sapan kişisel gelişim kitapları gibi değilmiş. Abidin Abi'ye güvenirim, beni Saramago ile tanıştıran insandır o. Trevanian'ı da bilir. Kıytırık bir kitapçıda çalışıyor olması yeryüzünün en saçma şeylerinden biri. İyi okuyan, kafası iyi çalışan bir adam. Bence hatta, bölümdeki kimi hocalarımdan daha aydın, daha iyi bir beyni, daha sağlıklı bir dünya görüşü var Abidin Abi'nin. O yüzdendir ki akıllı adamlar da sohbetinden keyif alıyor, arkadaşlık ediyor onunla. Bazı maddi sıkıntılar nedeniyle eğitimine devam edememiş ve hayat onu böyle bir noktaya sürüklemiş. Abidin Abi kendisini geliştirmeyi bildiği için, akıllı bir adam olduğu için onun adına büyük bir kayıp mı bilmiyorum ama yeryüzü adına kayıp bence.

Zihnimi çok toparlayamadım o yüzden dağınık ve kopuk cümleler kuruyorum. Ama bunların yazılması gerekiyor madem, bir an önce yazılsın.

Biraz yalnız bıraktı beni, kitaplarımı inceledim. Sonra yanımıza geldi, sohbet ettik. Bana Amerika'nın tarihi ile ilgili bir belgesel önerdi, "Dünyayı anlamak açısından önemli" dedi. Biraz dertlendi annem benim hakkımda. Dinsizmişim falan filan. Abidin Abi "Böylelerinden korkmayacaksın" dedi "asıl dindar görünenlerden korkacaksın. Bu çocuklar insana değer verirler, her şeye değer verirler. Bunlardan zarar gelmez." Biraz akıllı oluşum üzerinde durdu ehehe. Anneme "Bak" dedim "duy bunları duy." Annem her zamanki gibi "Aman" dedi, "tüm bunlar yüzünden bir havalara girme."

Oradan üç beş kitap yüklenip çıkacaktım ki Abidin Abi müdahale etti. "Yapma" dedi. "Kitaplara bak, incele, hepsini birden alma. Hastalık bu." İnkar edemedim. "Resmen kitap istifliyorum" dedim. "Bu mülkiyet tutkusu" dedi Abidin Abi. Hoş değil gerçekten. Ben de içimdeki tüketim canavarına -ki bu sadece kitap konusunda böyle- dur diyerek sadece Esin'in önerdiği kitabı aldım.

Otobüste eve dönerken düşündüm... Kendimi en baştan, yeniden mi tanımam gerekiyor? Yine mi? Bu üç oluyor. Belki de insanın kendisini tanıması, bir kere tanıyıp bu kanıyı bir ömür sürdürmesi mümkün değil. Belki bu insan zaman içinde değiştiği için böyle, belki de bilgiyi güncellemek gerekiyor. En çok birlikte olduğumuz kişi olduğumuzdan kendimizdeki değişimleri çok fark edemiyoruz belki, bu yüzden incelikle izleyemiyoruz. Bu yüzden de yeniden ve yeniden kendimizle tanışmak zorunda kalıyoruz.

Esin'e "Esin, neden böyle oldu sizce?" diye sordum. "Kendini sevmiyorsun çünkü." dedi. Biraz duraksadım. "Eğer lisedeyken olsaydı, söylediklerinize hak verirdim." dedim. "Gerçekten kendimden nefret ediyordum. Diğer insanlardan da nefret ediyordum. Ama üniversiteye başladıktan sonra kendim hakkındaki fikirlerim, diğer insanlar hakkındaki düşüncelerim değişti. Artık insanlardan nefret etmiyorum ve kendimle de eskisine nazaran barışık durumdayım." 

"Bu iki sene içinde, kendimle ilgili bazı şeyler fark ettim." dedim. "İnsanlar beni, hiç benim kendimi gördüğüm gibi görmüyormuş, bunu fark ettim. Benim kendimdeki nefret ettiğim özelliklerin, Mert'in bana aşık olmasına neden olduğunu fark ettim ve kendime dışarıdan bir gözle baktığımda, sevilmeyecek biri olmadığımı gördüm" dedim. Esin'e dedim ki, "Aslında önce intihar etmek istiyordum. Ama bunu yapamayacağımı anlayınca -çünkü bunu yapmak hiç hoş olmazdı- bu, kendine zarar verme isteğine dönüştü" dedim. "Sadece fiziksel anlamda zarar vermek değil, herhangi bir şekilde zarar vermek." Esin bunu pek çok insanın yaşadığını ama bu şekilde anlayamadıklarını ve açıklayamadıklarını söyledi düşünceli bir şekilde.

"Kendisini seven bir insan Cessie" dedi "hiçbir şekilde kendisine zarar vermez. Sadece fiziksel anlamda değil, sigara içmek de kendine zarar vermektir." "Fark ettim onu ben de" dedim. "Böyle şeyler de yapmak istiyordum. Ama sonra yapmadım." Ve Esin devam etti. "İnsanın kendini sevmesi, kendini geliştirmesiyle mümkün olur. En azından senin için durum böyle. Zaten okuyorsun, daha çok okumak, çalışacağın alanda iyi olmak, hayatın pek çok alanında kendini doyurmak senin kendini sevmeni mümkün kılacak şeyler" dedi. "Bu yüzden kendine küçük hedefler koy, onları başarmak sana iyi gelir. Antropoloji gibi, ilgini çeken alanların peşine düş, çok sezgisel de olsa. Ve en çok ilgini çeken alanı bulup o alanda kendini geliştireceksin en sonunda" dedi. Bu şekilde ilerleyecekmişim.

Dikkat eksikliği ilacımı bıraktık ve depresif halimi tedaviye çalışıyoruz. Bu yüzden antidepresan kullanıyorum. Bunlar düşük dozlu ilaçlar ve antidepresan kullanan herkesin şikayet ettiği üzere, beni mal gibi yapmıyorlar. Dikkatim üzerinde dikkat eksikliği ilacımdan daha etkili oldular. Zihnimde sanki böyle yoğun bir duman varmış da o duman süpürülmüş, yok olmuş gibi hissediyorum. Daha hızlı, daha iyi düşünüyorum, çok daha çabuk öğreniyorum. Sürekli ama sürekli hissettiğim kafa karışıklığı da neredeyse yok oldu. Esin'le bunları paylaştım ve "İlaçlarımı kullanmayı bırakınca beynim eski haline mi dönecek?" dedim. Esin öncelikle bunun için acele etmemem gerektiğini söyledi. Ayrıca zeka potansiyel bir şeymiş. Depresyon bazen onu baskılıyormuş, üzerini örtüyormuş. Beynimin hızlı ve kaliteli çalışmasını (bunlar benim ifadelerim tabii) engelliyormuş.

Mert'in "yazmanı bekliyorum" dediği kapsamlı depresyon yazısı bu oldu sanırım biraz. Kitapsihirbazı'ndan kitap siparişi verdim, umarım çok gecikmeden gelir kitaplarım. Sonra tası tarağı toplayıp köye... Ve canavar gibi kitap okuyacağım.

Her şeyi toparlayıp şöyle bir yazdım.
Endişe etmeyin, bu aralar iyiyim.

14 yorum:

  1. Umarım her şey dilediğince olur (:
    Bu lise yıllarında bir sorun var bence bende lise boyunca nefret ettim kendimden (:
    Kendime zarar verdim ama fiziksel olarak değil hep ruhsal olarak ama geçti yani en azından daha iyiyim (:

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ay lise sorunları ergenlikten de olabilir bence. İnsanın hormonları çıldırmışken aklı çok iyi çalışmayabiliyor :D

      Umarım her şey çok güzel olur hepimiz için :)

      Sil
  2. :D sen iyiysen bizde iyiyiz be cessie. :); kendini bu kadar iyi bir şekilde tüm yönlerinele anlayabiliyor ve çözmüş olman büyük başarı. :D ben hala kendim için bir gizem oalrak duruyorum. :/ bazen bazı şeyleri üşendiğim için mi yoksa korktuğumdan mı yapmadığımı bilmiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olum bilmiyorum, bence ben de benim için gizemimi koruyorum. Çok emin değilim kendimi çözmüş olduğumdan fakat hiç değilse çabalıyorum. Üşenme üşenme :D

      Sil
  3. İyi olduğuna sevindim tatlım.
    Sürekli bir değişim halindeyiz ve bu yüzden bazen kendimizi yabancı gibi hissetmemiz ve yeniden tanıma gereği duymamız normal bence.
    Bu arad Abidin Abi gerçekten zeki bir insana benziyor.Hayat bazen çok büyük haksızlıklar yapıyor.

    YanıtlaSil
  4. seni mim yaparken görmedim ama şansımı denemek istedim =) mimledim senii =)

    YanıtlaSil
  5. Çok uzun zamandır misafirimiz olan kız, bu hafta yine otele geldi. Bu sefer uzun süredir görüşmediğimiz için, e hadi yemek yiyelim dedik. Sohbet arasında (onca yıldır nasıl bilmediysem) arkadaşımın kısa isminin Cessie olduğunu öğrendim. Hayatımda reelde 1 yazı karakterinde 1 olmak üzere 2 tane Cessie'm var. Teşekkürler Türküye.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok eminim ki çok tatlı bir insan o! Ona buradan kucak dolusu sevgiler gönderiyorum :D

      Sil
  6. Mehe resmini de koyayım bağri ^.^ http://instagram.com/p/pKCTShTVUB/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet tatlıymış. :D

      Sil
    2. Ama sen daha tatlısın.

      Sil
    3. Ben de burdan kalpli gözler gonderiyorum o halde 😍😍😍😍😍

      Sil

nasiplenin arkadaşlar :)

926 şarkının sadece 200'ünün gösterilmesi ayıp.

Zevkle Takip Ediyoruz:

Kitapkurtları;

Farklı İklimlerden;