21 Haziran 2014 Cumartesi

Küçük Mucizeler Dükkânı ~ Debbie Macomber

"Paul telefon açtı. Tammie Lee doğum yapıyormuş."
"Bu saatte mi?"
"Bebekler hiç adam gibi bir saatte dünyaya gelir mi?"

Bu aralar çabuk okunan, zihni yormayan kitaplar peşindeyim, zaten anlamışsınızdır. Çocuk kitaplarından sonra, kitabım7 ile yaptığımız takas sayesinde elime geçen Küçük Mücizeler Dükkânı'nı okudum.

Gerçekten akıp giden bir kitap beklemiştim. Kitabi bir günde bitiririm herhalde diyordum. Çünkü bir ara çok popülerdi, her okuyan çok güzeldi, çok akıcıydı, harikaydı gibi yorumlar yapıyordu. Aradığımı bulamadım. Macomber'ın anlatımını biraz çiğ buldum.

Bana kalırsa karakterler çok iyi oluşturulmuş değildi. Daha çok olaylara ağırlık verilmişti zaten, sanırım kitapların böyle olmasından çok hoşlanmıyorum. Karakterleri tanımak, onların zihinleri olduğunun ve yaşamları olduğunun bana hissettirilmesi daha çok hoşuma gidiyor. Ayrıca olayları da çok oldu bittiye getirilmiş buldum. İyi kurgulanmamıştı bana kalırsa.

Her şeyi tatlı sona bağlamak için kendini paralamış gibi geldi bana yazar. Ne bileyim okudum ama tat alamadım, çok yavandı. Diğer kitapları da böyle zihnimi boşaltmak istediğim yaz zamanlarında okurum elime geçerlerse fakat, seriye özellikle devam edecek değilim. Benim için eziyetti diyemem ama keyifli bir okuma da değildi.

Çeviri Ozan Aydın'a ait, kapak tasarımı Yasin Öksüz'e. Kitap Martı Yayıncılık'dan çıkmış ve 477 sayfa.

10 yorum:

  1. Evet tüm kitapları böyle. Hızlı okunuyor ama gerçekçi değil. Hiçbir şey bu kadar yolunda olamaz ki hayatta (:

    YanıtlaSil
  2. Macomber'in kitaplarında şöyle bir şey var. Sürekli olaylar üzerinden gidiyor dediğin gibi ve karakterleri çok fazla tanıyamıyorsun. Doğal olarak romanın içine de giremiyorsun ve boşa okudum hissi veriyor. Açıkçası ben Küçük Mucizeler Dükkanı'ndan sonra okumadım.
    Maeve Binchy'i okuyabilirsin. Ben severim. :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hah, benden daha iyi anlatmışsın. Sürekli olaylar üzerine gittiği için hiç tat vermiyor sanırım, boşa okudum hissi verdi gerçekten. Ben de öyle denk gelirse belki okurum ama peşine düşmem kitapların. :)

      Sil
  3. Hımm ben Debbie Macomber, bana ha, kitabıma ha, nasıl kötü dersiniz ha. Daha önce hiç kitabımı okudunuz da mı eleştiriyorsunuz, şimdi sürünüz de beğenmez zaten. Ben ben ben, çok kınadım sizi ben :)
    İşin esası ben de nefret etmiştim bu kitaptan, okunası bir şey değil, sırf kapak uğruna alıyor pek çok kişi, bana da hediye gelmişti, yarıda fırlatıp attım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahahahah :D
      Kapağı hoş gibi ama içi boş gibi. Ben de azimle okudum ama keyif almadım. Neyse ki Debbie örgü tarifleri veren tuhaf bir kadın ahah, blog basma gibi adetleri yok yoksa paralardı beni.

      Sil
  4. Bende okudum kitabı seninle aynı fikirdeyim...Çok sevdiğimi söyliyemiyeceğim...İkinci kitabını da okudum belki farklıdır diye cık aynıydı...Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O zaman ben de pek bulaşmayayım. Zaten yazarın tarzı öyle kolay kolay değişmez. Bu kadının yazarlık konusunda çok yetenekli olduğuna da inanmıyorum
      <3

      Sil
  5. Okudum ve senin gibi düşündüm.Duyguların açınımı yetersizdi

    YanıtlaSil

nasiplenin arkadaşlar :)

926 şarkının sadece 200'ünün gösterilmesi ayıp.

Zevkle Takip Ediyoruz:

Kitapkurtları;

Farklı İklimlerden;