22 Temmuz 2014 Salı

ayı kakası ve özgüven sorunları vs


Çok değil, bir ay önce bir heves gidip hocayla konuştum özel çalışma işi için ama geldiğimden beri, bu güne dek sadece bir kez gittim oraya. O gidişimde de bir saat çalıştım, Mert'in iddiasına göre akşamdan kalmaydım. Başım ağrıyordu, midem bulanıyordu, bir de çok gerildim. O bir saat nasıl geçti ne siz sorun ne ben söyleyeyim, panik atak eşiğinde...

Böyle olunca ayaklarım bir türlü gitmedi laba... Erteledim, erteledim, erteledim. Bu gün artık daha fazla erteleyemezdim ama okula gitmek için bindiğim otobüste içimdeki seslerden biri bana şöyle dedi: "Ya boşver ayı kakasını Cessie, sen Kızılay'a git, bir güzel iç. Sonra da eve dönersin." İçimdeki daha aklı başında olan ses neyse ki olaya "Hah evet, kalan paranı da öyle bitir, önümüzdeki 15 gün boyunca da ayakkabılarını kemirirsin. Hiç derdin yoktu zaten, bir de bu eklensin. Sonra bir çalışmaya gitmeye cesaret edemedim diye kendinden daha da nefret et, çok iyi fikirler bunlar Cessie." diye el attı da aklımı başıma devşirdim.

Tam 2 saat boyunca kaka ayıkladım. İlk bir saat ellerim titriyordu, oraya gidene dek de bacaklarım titriyordu. Bakın yapılacak olan iş de çok çok çok kolay, iyi eğitilmiş bir maymun da yapabilir: kakadan tohumları ayıklayıp bir kaba, bitki parçalarını, ağaç kabuklarını falan ayıklayıp bir kaba, taşları ayıklayıp bir başka kaba vs. koyuyorsun olay bu. Kakadan çıkan şeyleri sınıflıyorsun yani. Onca el ayak titremesi, onca endişe boşuna, harbiden değecek bir şey değil.

Geçmişe dönüp bakıyorum da, ergenliğe girene kadar ne güzeldim ben ya. Özgüven pınarıydım adeta. Depresyonda oluşum da etkili herhalde, kendimi çöplük gibi hissediyorum, bu kadar basit bir iş bile dizlerimin titremesine yol açıyor. Kendimi neye dönüştürdüğüme bakınca pencereden falan atlamak istiyorum. Bu saatten sonra neresinden tutacağım, kendimi nasıl toparlayacağım hiç fikrim yok, her geçen gün daha saçma bir hal alıyor gibi geliyor ama kendime şunu telkin ediyorum sürekli "KOLAY OLANI DEĞİL DOĞRU OLANI YAP." 

Neyse ya, gençler. Oluyor böyle şeyler. Bir özgüven, bir özsaygı kolay kazanılmıyor ama tabii başarmak gerek bunları. Ben bir de şeye çok inanıyorum, bir çok insan bununla bir şekilde boğuşuyor. Kimse kimseye çaktırmamaya çalışıyor, kendine bile çaktırmamaya çalışıyor. Bir şeylerle üzerini örtmeye çalışıyorlar, başarıyorlar da ama ben görebiliyorum. O örtüleri kaldırdığında saf bir kendinden nefret ediş, insanlardan nefret ediş ve hayattan korkma hali görüyorsun insanlarda. En azından ben hiçbir şeyin üzerini örtmüyorum. Bu dünyada kendimi çırılçıplakmışım gibi hissediyorum bazen. Açığım, apaçığım. Bir şey gizlemiyorum, şayet kendimden dahi gizlediğim bir şey varsa -ki varmış bakın- gün gelip ortaya çıkmasından korkmuyorum. "Varoluşçuya göre insan daha önce tanımlanamaz, belirlenemez; hiçbir şey değildir o zaman. Ancak sonradan bir şey olacaktır ve kendini nasıl yaparsa öyle olacaktır. İşte, varoluşçuluğun ilk işi de her insanı kendi varlığına kavuşturmak, varlığının sorumluluğunu da omuzuna yüklemektir." diyorya hani Sartre, ben buna biraz inanıyorum. Kendimi en baştan var ettiğimde, kendimi var ederken kendimi sevmeyi de öğrendiğimde bu dünyada olmak istediğim kişi olarak var olacağım işte. O zaman çiçekli elbiseler giyip gülümseyebilirim. O zaman beni hiçbir şey -yan ve tüm anlamlarıyla alın bu cümleyi- incitemez, gerçekten. İşte şimdi de bu yolda yürüyorum. Biraz huzurluyum, biraz ağlayıp duruyorum ama yine de huzurluyum. Becerebilip de bu sorunumu çözersem çok daha güçlü duracağımı biliyorum. Bu yüzden çok da karamsar olmamak gerek. 

Ha bir de son olarak: Mustafa (Kitap Kapında'dan arkadaşım) kitap çekilişi yapıyor. Ben çekilişe kitap ayraçları için katılıyorum kendi adıma. Siz de katılırsanız ve blogunuzda duyurursanız ikimiz de çok seviniriz. 


6 yorum:

  1. Cessie o kadar güzel düşüncelerin var ki.Her birimiz bazı şeyleri bırak başkalarına itiraf etmeyi kendimize bile itiraf edemiyoruz. Yüzleşemiyoruz bazı şeylerle. Yaşadıklarının bu kadar farkında olduktan sonra ve kendine olumlu telkinlerde bulunduktan sonra eminim daha huzurlu olacaksın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de kendime itiraf edemeyeceğimden korktuğum şeyleri hemen ortalığa itiraf ediyorum ki onlardan bir daha kaçamayayım. Bir başka insanın zihninde daha var olsunlar, mümkünse bir yerlere yazarak somutlaştırayım istiyorum.

      Sonum ne olacak hiç bilmiyorum ama iyi olurum herhalde.

      Sil
    2. Tabi ki iyi olacaksın tatlım benim.Hem bende cevaplarını çok merak ettiğim bir kitap mimi var seni de mimledim.Cevaplarsan çok sevinirim :)

      Sil
    3. Cevaplarım tabii ki de :)

      Sil
  2. hadi beeee üç yıl öncesine göre çok çok iyisin ki deliii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ay bi yandan mantıken öyle olmalı gibi geliyor bana da ama bi yandan da çok dağılıp gitmek üzereydim valla Deep. Bir iyiyim bir kötüyüm, belli olmuyor :D

      Sil

nasiplenin arkadaşlar :)

926 şarkının sadece 200'ünün gösterilmesi ayıp.

Zevkle Takip Ediyoruz:

Kitapkurtları;

Farklı İklimlerden;