ağzındaki bok tadıyla uyandı yine salak bir sabaha. sabah
salak olmadıydı çünkü onun depresif hissetmesi gerekiyordu. ne de olsa tüm
bilgi birikimi (!) ve çevresi onu böyle hissetmesine zorluyordu. o da bu halini
gülünç buluyordu ama aniden kesiyordu o gülme
hissini, iyi hissetmemeliydi !
salak sabaha piposunu tüttürerek başladı ağzındaki bok tadı
yetmezmiş gibi. gerzekçe bir hevesle başladığı sigara yeterince 'havalı'
değildi artık.bilge insan fotoğraflarında gördüğü pipodan çekmeliydi tütünü
ciğerlerine. bu halini aynada gördü bi anda. yarı çıplak,saçı başı karışmış
ağzında pipo olan on sekizlerinde bir ergen. dayanamadı, güldü bu haline işin
kötü yanı gülümsemesini kesemedi.
evinde bir parti verecekti bu akşam, o havalı çocuk
annesinden izin dilenmişti bu gece için. her hareketi ikilem ve çelişkilerle
doluydu, alışıyordu buna.
annesiyle babası çıkmadan önce annesi 'dolaba sakızlı
muhallebi koydum oğlum' dedi. kahkahayı basmak geldi içinden siyah rujlu
kızlara haydi muhallebi yiyelim diyemezdi ya ! bu kahkahayı da gömdü içine ve
'ellerine sağlık anne' diyebildi.
arkadaşları yavaş yavaş gelmeye başlamıştı. siyah rujlu
kızlarda geldi.bu kurmaca hayatında en yakın hissettiği arkadaşı kıvırcık kız
da geldi.çiçek desenli bacakları beyaz kızda geldi. bu kız elinde bir yelpaze
tutuyordu.hava göt dondurucuydu,kız kısacık giyinmişti ve elbisesine uygun bir
yelpaze kondurmuştu eline! yine bir kahkaha attı,içine doğru. bu gerçek dışı
yaşam onu korkuttu bir anlığına ama etrafına bakınca hemen geçti bu korkusu
adapte oldu yeniden, saniyeler içinde...
herkes tamam gibiydi, kıvırcık,samimi arkadaşı bir fatih abi'den
bahsediyordu. belki 'uğrar,bizim
komsumuz,eve onunla dönerim' dedi.arkadaşları artık parti başlasın istiyorlardı
'müziiik' diye bağırdılar. aklından psy geçiyordu. 'ama olmaz' dedi kendi
kendine. milyarlarca insanın dinlediği şarkılar yapan bi adamın müziğini
açamazdı böyle yalan bir partide.az duyulmuş hatta mümkünse siyah rujlu
kızların duymadığı bir parça bulmalıydı.
buldu ve açtı müziği. istemeyerek dans etmeye başladı. mecburdu ! dolapta
sakızlı muhallebi olduğunu bilerek dans etmeye devam etti.
bir saat geçmeden
partide içki olmadığı keşfedildi ! bu bir felaketti. hemen babasının
arabasının anahtarlarını aldı ve yola
koyuldu. aklına ehliyeti olmadığı geldi ama bu kurmaca hayatına göre bu onu
daha havalı yapardı. bir kez daha güldü içine doğru.arabada yalnız olmasına
rağmen içine gülmüştü. bu onu tekrar korkuttu,bi anlık.. neyse ki içki
dükkanını görünce o an geçti..alabildiğince aldı içkileri ve döndü eve.
evdeki farklılığı
ellerindeki içkilere saldıran siyah rujlu kızlara rağmen fark etti.kıvırcık
arkadaşının yanında bi 'adam' vardı.bu adam gecenin basında bahsi geçen fatih
abi olmalıydı. yanlarına oturdu,selamlaştı ve sohbete bıraktı kendisini bangır bangır
müziğin içinde.tiyatrodan bahsediyorlardı...
hiçbir şey anlamıyordu bu sohbetten. oyunun adı yastık
kılıfındaki yalnızlıktı. bunu anlayabilmişti sadece. bu boktan hayatında hep
cahil hissediyordu zaten. dinlemeye devam etti istemsizce.saatler süren ve tek
kelime etmediği bu karşılıksız sohbet sonunda yine tek laf etmeden mutfağa
yöneldi ve elinde bir kase sakızlı muhallebi ile döndü.siyah rujlu kızın yanına
oturdu ve yemeye başladı.
gerzek sabahı
muhallebili akşama çevirmişti.bu dönüşümün sebebi fatih abisi ve hafta
sonu göreceği tiyatro oyununun heyecanıydı. ve dayanamayıp bir kahkaha
patlattı. bu sefer gerzek kalabalığa doğru ...
Çok hoş bi taşla iki kuş gibi hissettim :D ellerinize sağklık ben beğendim :D
YanıtlaSilBiz de yapmaktan keyif aldık :D Teşekkürler <3
SilHaha süpermiş.Siyah rujlu kızlar ve sakızlı muhallebi uyumu bir harika olabilir :D
YanıtlaSilEhe Görkem adına ben teşekkür edeyim bari.
Silokul ev her şey yolunda mııı :)
YanıtlaSilİdare ediyoruz Deep.
Sil