23 Aralık 2014 Salı

ölmedim.

blogu çok boşladığımın farkındayım, şimdi de nereden başlayacağımı hiç bilmiyorum. biraz çökkündüm. bayağı çökkündüm. geri dönüp baktığımda sürekli ama sürekli olumsuz, depresif, bok gibi şeyler yazdığımı gördüm. bu yüzden bu kez yazmadan, sadece yaşayıp atlatmaya karar verdim. şimdi kısaca özetleyeceğim ne olup bittiğini, kendi küçük kişisel tarihime kazımak niyetiyle.

konuşmadığımız süre içerisinde, çok değer verdiğim birinin beni zerre kadar umursamadığı fikrine kapıldım. kalbim kırıldı, biraz ağladım. sonra, o kişinin aslında bana bayağı değer verdiğini fark ettim ama sevinmedim. çünkü aynı gün babasının vefat etmiş olduğunu öğrendim. biraz da babası için ağladım. sonra onu sandığımdan çok daha fazla sevdiğimi fark ettim. daha önce bana söylediği her şeyin doğru olduğunu anladım. oysa hepsinin öylesine söylenmiş ve gerçekle uzaktan yakından ilgisi olmayan şeyler olduğuna kendimi inandırmıştım.

sonra bu idrak bende inanılmaz bir panik yarattı. başka şeyler de üst üste geldi. zaten kötü bir dönem geçiriyordum. odamda nefes alamayınca mert'e gittim. sarhoş olmaya çalışıp olamadım. her 10 dakikada bir ağladığım, ağlamadığımda da nefes alamadığım bir gece geçirdim. mert bana sarıldı, beni sakinleştirmeye çalıştı. ertesi gün daha iyiydim ama midemdeki sevimsiz tüy topağı duruyordu. o gün sarhoş olmayı başardım. iki vize kaçırdım. bazı derslere girmedim. bir süre kick boksa gitmedim. uyumak adına ingilizce kursunu ektiğim oldu.

sanırım çok uyudum. hep uyudum.
mert'te kaldığım ve nefes alamadığım o gecenin sabahında içimde bir acıyla uyandım. hayatınızda hiç bir acıyla ve bir kavrayışla uyandınız mı bilmiyorum. bana daha önce bir kez olmuştu, nohut beni ilk kez terk ettiğinde. neyse bu kez daha kötüydü. uyanır uyanmaz kafamda bir cümle yankılandı: "insanın hayatta sevdiği birine kavuşamaması acı, ama insanın ideallerine kavuşamaması çok daha acı."

hayatımın merkezine oturttuğum o şeyin, aslında hayatımdaki başka sorunları görmemek ve düşünmemek için kullandığım bir paravan olduğunu farkettim. sürekli o şeyi düşünmek, başka şeyleri düşünmemek için bahaneymiş. böyle olunca hayatımdaki o başka şeyleri düşünmeye başladığım rahatsız ve panik dolu bir dönem daha geçirdim. çalışmaktan korktuğumu gördüm, başarmaktan da başaramamaktan da korktuğumu gördüm. aslında yaşamaktan korktuğumu gördüm. geriye sadece harekete geçmek kaldı, harekete geçmekten de korkuyorum.

o hafta kick boksa gittim uyumak yerine. hareket etmek yaşamaya başlamanın ilk adımı olabilir diye düşündüm. okula gittim, ödev hazırladım. dün değil önceki gece antropoloji vizesine çalıştım. tüm gece uyanık kaldım, tüm gece çalışmadığımı tahmin edersiniz. odaklanmakta zorlandım, kaşındım ama kendimi o masanın başında tutmayı başardım.

andrei voznesensky demiş ki (bezelye tenekesi feysbukta paylaşmış, oradan gördüm)
"ne korkunç şeydir şimdi seni yalnız düşünmek
 yalnız olmayabileceğini düşünmek daha korkuncu:
 öylesine bir güzellik vermiş sana şeytan
 selam, oza!"

edip cansever demiş ki:
"öğrendim öğrenmesine, mutsuzluk da bir gelişmedir."
sonra demiş ki:
"bir ölü nedir ki, bir ölüm nedir
 acıyla kirlenmektir, acıya sevinmektir"

12 yorum:

  1. Her şeye rağmen hayat devam ediyor ve bu hayatı yaşamamız için bize ikinci bir şans daha verilmeyecek. Bunu bilmek gerek. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım biraz sakin olmak, bazı şeyleri biraz akışına bırakmayı öğrenmek, biraz da harekete geçmeyi bilmek gerek. Teşekkürler <3

      Sil
  2. sevginin farkına varmak geç de olsa ne güzel. ve ne yazık ki uykunun çözdüğü tek şey çirkinlik. bu yüzden harekete geçmene sevindim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. biraz geç kaldım galiba ama her zaman en baştan başlamak mümkün tabii.

      Sil
  3. hey bak o paravan konusu hepsi işte. anlamışsın :)

    YanıtlaSil
  4. Bir şeyleri zamanında fark edebilmek önemli, değerini kaybetmemek, değer verdiğini kaybetmemek önemli.. O yüzden geç olmadan hayat gibi devam edersin umarım..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. biraz dağıldım, zaman zaman hayatı ıskalıyorum onu da fark ediyorum ama, iyiyim herhalde. devam ediyorum :)

      Sil
  5. edip cansever söylenmesi gereken her şeyi söylemiş en sonda..

    YanıtlaSil
  6. nasılsın yeni yıldaaa yaaaaa :) neşeli huzurlu ol taam mıı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. dikkatsiz ve sakarım :D
      finalleri atlatınca neşeli ve huzurlu olucam.

      Sil

nasiplenin arkadaşlar :)

926 şarkının sadece 200'ünün gösterilmesi ayıp.

Zevkle Takip Ediyoruz:

Kitapkurtları;

Farklı İklimlerden;