24 Mart 2015 Salı

çeşitli farkındalıklar

bir süredir kendimi çok seviyorum. hayır, doğru kelime bu değil. bir süredir kendimi çok beğeniyorum. kendimi kibirli ve küstahken daha çok beğeniyorum. kendimi birilerine veya bir şeylere meydan okurken daha çok beğeniyorum. kimin ne düşündüğü umurumda değil, siktirip gitsinler diyebildiğimde daha mutluyum. ben sanırım bir sınırı daha geride bırakıyorum.

daha önce "bir önceki ben var, bir daha önceki ben, bir de şimdiki ben. şimdiki ben var mı bilmiyorum? şimdiki ben var olmaya çalışıyor."  demiştim. o zaman "şimdiki ben" diye bahsettiğim kişi yoktu aslında, hiç olmadı. şimdi var olduğu illüzyonunu yaratıp ortadan kaybolan o ben'e el sallıyorum, veda ediyorum.

alçakgönüllü, affedici, fedakar, sevgi dolu o kız ben değilim. hayatımda hiç olamadım. şimdi 17 yaşıma geri dönüyorum ve onunla barışıyorum. tam şu anda ve umuyorum sonsuza dek.

korkarım ki kötü biriyim. korkarım ki bencil biriyim. korkarım ki çok kibirliyim. size yüzlerce kusur sayabilirim ama uzaklaşıp baktığımda bütün bunlar bana olması gereken gibi geliyor. birkaç mühim eksiğim olmasa, kendime mükemmel diyeceğim.

insanları affetmiyorum. hayatım boyunca kimseyi affedemedim. insanlara acıyorum, acıdığımda onlardan daha çok uzaklaşıyorum bazen bu acımanın derecesine göre nefret ediyorum. talihsiz insana acımıyorum. hayır, ailesi öldüğü için koray'a acımıyorum, protezi olduğu için ebru'ya acımıyorum. ama onay görebilmek adına kendini.... hayır bu kadar da küçülmüyorum... küçülmeyeceğim gerçekten. ama ben basit insana acıyorum, küçük hesaplar yapan insana, siz gözünüzü öte tarafa çevirip bakmamayı seçtiniz diye görmediğinizi sanan, bunu da kâr sayan insana acıyorum. zayıf insana acıyorum. biri bana karşı büyük bir hata yaptıysa, kalbimi kırdıysa, canımı acıttıysa onun da canı en az benimki kadar yansın istiyorum. bunu sağlama yolunda kendimi paralamıyorum ama o kişiyi hiç affedemediğimden, istemeden de olsa ona da çektirmiş oluyorum. nohut'un asla başa çıkamadığı şeydi bu mesela.

hayatım boyunca hep olduğum kişi olmamaya çalıştım. dün mert bana acımasızsın dedi. öyleyim de herhalde, bu affedemeyiş yüzünden. az önce insanlara acıyorum diyordun diyecekseniz, aynı şeyden bahsetmiyoruz. hayır merhamet göstermek anlamındaki acımak'la şu an tanımlayamadığım o acımak aynı değil. her neyse, benimle yaşamanın zor olduğunu biliyorum. çok bencil olduğumu biliyorum. ama artık olduğum şey olmamaya çalışmaktan çok yoruldum. artık gerçekten, istemeyen defolup gitsin kafasındayım. dediğim gibi, bunları düzeltilmesi gereken kusurlar olarak görmüyorum. bir başkasındayken hiç görmedim. artık, kendimdeyken de görmüyorum.

hep hatalarım yüzünden öldüğümü düşündüm. biliyorsunuz, eğer abartıyorsun demeyecekseniz, bir süredir ölüyorum. düşüp duruyorum ve bir yerinden yakalayıp tırmanmaya çalışıyorum ve olmuyor arkadaşlar. dediğim gibi hep hatalarım yüzünden öldüğümü düşündüm. yaptığım şey ve olduğum şey yüzünden bu halde olduğumu sandım. ama değilmiş, bu gece kavradım. bu gece kavrayışları iyi geliyor insana.

beni olamadığım kişi ve yap(a)madığım şeyler öldürüyordu. yaptığım hiçbir hatanın üstesinden gelemediğim olmadı. bana dokunduğu ve beni öptüğü her anı düşündükçe tüylerimin diken diken olmasına neden olan bir herif nohut. neyse ki bana dokuntuğu ve beni öptüğü çok az an var. neyse ki. ve bir senemi ağlayarak geçirmeme neden olan adam. beni öyle değiştirdi öyle eğip büktü ki hala hayatımdaki herkes bunun ceremesini çekiyor. yeryüzünün en rahat kızını pimpirikli, telaşlı ve paranoyak birine dönüştürmeyi başardı ya hala kendisini yürekten kutluyorum ve ürpererek anıyorum. ama buna rağmen, atlayıp istanbul'a gittiğim o geceye dair pişmanlık duymuyorum. hayır hatta o gece bana cesaret veren anlardan biri olup kaldı.  arkadaşlarımın başına bir iş gelmese bari diyerek bindirdiği tekirdağ otobüsünde ne kadar neşeli ve pozitif olduğumu da biliyorum. kickboks antrenmanlarından sonra yurda nasıl sekerek gittiğimi de...

beni eylemsizlik öldürüyor artık anladım bunu. konuşmak istiyorum, koşmak istiyorum, gezmek istiyorum. dinlemekten sıkıldım, söylemek istiyorum. az önce koray'la konuşuyordum, "en azından benim elimde seçeneklerim var" dedi. "benim daha çok var" dedim "o yüzden bu kadar kararsızım." haklıydım ve o da bunu biliyordu. "senin için her şey seçenek" dedi. benim için her şey seçenek. ve bunu seviyorum. hayatın binbir türü olduğunu görebiliyorum. belki biraz daha cesur olsam kendi yaşadığım hayatı terkedip bambaşka bir yaşam seçeceğim. belki de biraz daha zaman geçtiğinde biraz daha cesur olacağım. bilmiyorum ama şunu kesinlikle biliyorum, yollarda yaşamak da mümkün, ekmek satarak yaşamak da, dilenerek yaşamak da. bunun herkesi şaşırtacağını biliyorum ama önümdeki en iyi seçeneğin akademik kariyer olduğunu düşünmüyorum artık. her şey denenebilir geliyor ve ilk kez şunu söyleyebildiğim için kendimden nefret etmiyorum: her şeyi yapabilirim.

hayır artık "hata yaparsam kendimi affedemem" fikrinin korkumun önüme koyduğu koca bir duvar olduğunu biliyorum. yaptığım hiçbir hata yüzünden kendimi suçlamadım. hep "yapılması gerekliydi ve yapıldı" diye düşündüm.  daha fazlasını yapmaktan da korkmuyorum artık. yoksa bu korunaklı yaşam öldürecek beni.  ben de böyle biriyim sadece. ve yaşamın bu şekli de mümkün. hangi şekli? ben hangisini seçersem.


yaz için kafamda bir şeyler var. bakalım ne olacak. ben tam bunları yazarken, tesadüfen patti smith çalmaya başladı kulağımda. o yüzden şarkıyı da şöyle bırakıp, ona da bir selam çakayım.

daha yazıya başlarken kafamdaydı bitiş cümlesi. fiyakalı da bir şeydi ama zihnim karman çorman bilirsiniz, unuttum gitti. olsun, böylesi daha güzel. bu da insan olmanın bir başka yolu.

4 yorum:

  1. İstiyorum dediklerinizi hızla yapın zira zaman çok çabuk geçiyor. Eyvallah geçtiğini de biliyoruz da bir bakıyorsunuz 40 :( ve hala üzeri çizilenlerden çok çizilmesi gerekenler listesi kabarık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim de en büyük sorunum isteyip yapmamak. Bu kez olacak çok azimliyim!

      Sil
  2. evet yaaa spor müzik felan bişiler yap yaaaa :)))) resme başla filan :)

    YanıtlaSil

nasiplenin arkadaşlar :)

926 şarkının sadece 200'ünün gösterilmesi ayıp.

Zevkle Takip Ediyoruz:

Kitapkurtları;

Farklı İklimlerden;