20 Nisan 2015 Pazartesi

film izlemelere doyamadım...

Son zamanlarda çok fazla film izledim! Çok! Yani iki saatlik bir filmi sekiz saatte izleyebildiğimden, gerçekten hiç bulaşmıyorum bu işe. Bu yüzden film kültürüm hep yerlerde sürünmüştür mesela. "Çok" dediğim de size "az" gelecektir muhtemelen ama ben kişisel nirvanamı yaşıyor gibiyim. Bu yüzden kısaca yazacağım, çok gururluyum çünkü.

TANGLED

Buraya filmle ilgili beşbin görsel koyabilirim. Hatta filmi şuraya şöyle bırakıp gidebilirim. Sormak istiyorum: Ya nesin sen yeryüzünün en güzel animasyon filmi mi?!
Şu ana dek izlediğim en tatlı kadın karakteri yaratmışlar galiba, animasyonlar adına konuşuyorum. Bana sorarsanız Rapunzel, Brave'i bile geride bırakıyor *.* 
Kocaman gözler, içten tavırlar, heyecanlı tutkulu bir kız çocuğu! 
Nedense aklıma bir yandan da Peter Pan'i getiriyor. 
Tamam itiraf edeceğim izlerken neredeyse ağlıyordum. 
Hadi bunu da söylettiniz. 
Çok sıcak, çok kıpır kıpır, çok romantikti. 
Kendi sefil yalnızlığım da kalbime bıçak gibi saplandı ahah. 
Öpmek istediğim herkesler benden çoooook uzaklarda... 
Öyle olunca romantik filmler izlemek iyi olmuyor.
Film 2010 yılında yayınlanmış, imdb puanı 7.8, yönetmenler Nathan Greno & Byron Howard.

Star Wars: Episode I - The Phantom Menace

Sonunda yeminimi bozdum, Star Wars izlemeye karar verdim. Bu sene içinde seriyi bitirmeyi umuyorum. Bu serinin ilk filmi. Ben filmlerin yayınlanış sırasını değil de hikâyenin sıralanışını takip etmeyi tercih ettim. Bu ilk bölüm, çocuk Skywalker'la tanışıyoruz.
Film çok durağandı, iki günümü aldı izlemek. Gerçekten. Minik Skywalker çok tatlıydı, çok umut vadediyordu benim için. Ama hep söylediğim gibi hayat çok katmanlı, çok tuhaf. Hiçbir şey belli olmuyor, kimseye de güvenemiyorsun -.- 
Film 1999 yılında yayınlanmış, imdb puanı 6.6. Yönetmen George Lucas.

Star Wars: Episode II - Attack of the Clones

Bu filme dair aklımda kalan tek şey, Skywalker'ın Padme'ye yavşayışları... Bir de R2'nun Artoo diye çevrildiği altyazı. Ya da ilk filmde R2, Artoo'ydu ama R2'nun R2 olması bana daha mantıklı geldi. Robot çünkü. Bunun peşine düşmeye üşendim. Bir bilinmezi ortadan kaldırmak adına bana gerçeği söyleyebilirsiniz.
Skywalker... Şu çağda o hareketleri sanal alemde yapsaydın valla feysbukta engel yemiştin ya. Yavşaklığın haddi hesabı yoktu anasını satayım. Tuhaf olan kadının da bunlara cevap vermesi, nasıl bir romantizm anlayışı varmış. Kanser oldum ben oturduğum yerde ve evet, taka taka buna taktım.
2002 yapımı film. imdb puanı 6.8, yönetmen aynı.

Star Wars: Episode III - Revenge of the Sith

Bana diyeceksiniz ki, nefret ede ede izlemişsin. Ahahah tüm o çileli tüm o sancılı saatlere değdi bu filmle. Hareketliydi, içime işledi. Zaten iki gün önce de isyan ettim bu konuda. Cidden işledi içime. 
Bu film hakkında söyleyeceğim tek şey şu: LANET OLSUN SANA SKYWALKER! SEN KARDEŞİM GİBİYDİN GÖT BOKU!
2005 yapımı film. imdb puanı 7.7. Yönetmen aynı.
PU!

Black Swan

Bakın bakın sürprizler bitmiyor bende... Beşinci filmi yazıyorum dikkat ettiniz mi? ;) Hem de 2176472383 gün konuşulmuş Black Swan'dan bahsediyorum. Ve onu daha yeni izlemiş oluşumdan bahsediyorum :(
Şunu net olarak söyleyeyim, o kadar da etkileyici bir film değildi bence. Efe'yle azıcık konuşur gibi olduk film üzerine. (Efe Koray'ın deyimiyle pretakıntım ahahah.) Filmdeki hiçbir şeyi yadırgamamış olmamı yadırgamalı mıyım bilmiyorum. Ona da söylemiş olduğum gibi, hayatta böyle şeyler olur. Balerin kızı anlıyorum. Bu yüzden de kendini yok etme pahasına bir şeyleri var etmesini yadırgamıyorum. Böyle şeyler iyi ki de olur. Elimizde sanat kalır böylece.
Film 2010 yapımı. imdb puanı 8.0, yönetmen Darren Aronofsky.

Mr. Nobody

Bu filmin lüzumsuz yere kıyıda köşede kalmış olduğuna inanıyorum. Ya da kalmadı ama ben duymadım. Bilmiyorum. Sonuç olarak filmi Efe'nin önerisiyle izledim. Tam olarak yukarıda okuduğunuz cümle yüzünden, filmden nefret ediyorum.
Hayatın sonsuz olasılıklardan ibaret olduğunu öğreneli çok oluyor, bir yandan ürkütücü, olasılıkları düşünmeye başladığınızda yaşamaya fırsat bulamıyorsunuz. Bu yüzden ben bazen çok fazla düşünmemeye çalışıyorum. Bu yüzden de rahatsız ediciydi film, benim kişisel nedenlerimden ötürü yani. Filmde 30 Second to Mars'ta şarkı söyleyen oğlan oynadığı için nedense mutlu oldum, konserde tanıdık birilerine rastlamak gibi bir şeydi.
Film 2009 yapımı. imdb puanı 7.9, yönetmen Jaco Van Dormael.

WHIPLASH

Bu film hakkında tek kelime söylemek istemiyorum.
2014 yapımı, imdb puanı 8.6, yönetmen Damien Chazelle.

The Piano Teacher

Bu film hakkında da konuşmayacağım.
Ne söyleyeceğim hakkında hiçbir fikrim yok çünkü.
Filmi feysbukta Wes Anderson'a homurdandığım gönderinin altına Lazy Otter'in "Sende bir Haneke hayranı görüyorum" şeklinde bir yorum bırakması ve önerisi üzerine izledim. Ne güzel cümle kurdum vaay. 
İzlediğim tüm filmler içinde, yalnızca bu filmi ara vermeksizin izledim. İlk kez 131 dakikalık film 131 dakikada bitti ahaha.
2001 yapımı, imdb puanı 7.4, yönetmen Michael Haneke.

Only Lovers Left Alive

Sakin olun, son film bu. Bu filmi yüzyıllar önce Mina'nın blogunda görmüş ve izlemeye karar vermiştim. Sonunda izledim. Bu film hakkında da söyleyebileceğim tek şey şu:
OHA! THE BEST VAMPIRES EVER!
Ekleyeceğim iki şey var: Birincisi, insan karizmatik olsun, gerisini kaldırıp çöpe atın arkadaşlar. İkincisi, soundtrack çok iyi.
Film 2013 yapımı, imdb puanı 7.3, yönetmen Jim Jarmusch.

Dediğim gibi, çok gururluyum, kendimle ne kadar övünsem azmış gibi hissediyorum. Star Wars zaten efsane, dünya üzerinde kendi jenerasyonumda izlemeyen sadece ben kalmıştım, ben de izledim bence. O yüzden izleyin diyemiyorum.
Tangled çok tatlı, üzerine basarak söylüyorum.
Piano Teacher etkileyici, Whiplash ise mevzu klasik olsa da çok akıcı, kendini izlettiren bir film, izleyin.
Only Lovers Left Alive'da da görüp görebileceğiniz en cool vampirler var! 
Diğerleri de iyi işte.
Hepsini izleyin. 

Son olarak bu sıralar Portecho'ya taktım. Size yine bir şarkı bırakıp gidiyorum:

17 yorum:

  1. Bu Piano Teacher çok güzel cidden <3 Haneke'nin bence en iyi filmi (7.Kıta'dan sonra).

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de çarpıldım. Bir heyecan Burcu'ya da izlettim ama dehşete düşüp kendini stada zor attı, yürüyüşle ancak düzelebildi...

      Sil
    2. AHahha :D Ben de sinema salonunda mahsur kalmıştım. O malum final sahnesinde çakılı kaldım. Film bitti. Herkes çıktı. Ben hala o bıçağı üzerimden çıkarmaya uğraşıyordum.

      Sil
    3. Bana böyle filmlerin sinemada gösterilişi ancak filmlerde olur gibi geliyor ahah. Ne zaman film izlemeye niyetlensek dişe dokunur bir şey bulamıyoruz, en son salak saçma bir bilimkurgu filmi izlemiştim herhalde.

      Sil
  2. ben hepsini izlemişim filmlerin. eğer film önerisi istersen her zaman bana sorabilirsin cessie. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her zaman önerilere açığım. Zaten blogunu karıştırdım biraz.

      Sil
  3. Maşallah ne çok film izlemişsin Cessie. Whiplash'ı ben de çok beğenmiştim. Şahane bir filmdi ya. Keşke daha fazla oscar alsaymış. Diğer filmleri de inceleyeceğim. Böyle yazıları daha sık görmek isterim senden :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnan benim de kişisel tarihimde bir ilk! Ben de benden daha sık görmek isterim bunları, şeytanın bacağını kırdım umarım ahah. Piano Teacher fenaydı. Vampirli olan da çok cool :D

      Sil
  4. Tangled'ı seyredeyim, merak ettim.
    Natalie Portman'ın koca kafası her yerde.
    Ay ben Jared Leto'nun şarkı da söylediğini sürekli unutuyorum, sen "30 Seconds To Mars'ta şarkı söyleyen oğlan oynuyor" yazınca güldüm :D İki film tavsiye edicem -seyretmediysen eğer- Jared Letolu; Requiem For A Dream ve Dallas Buyers Club. İlki biraz hayatımı karartmıştı, düşündükçe sinirleniyorum. İkincisindeki rolüyle Oscar da dahil ne ödül varsa aldı.
    Bu Whiplash'i neden bir türlü seyredemiyorum, elim gitmiyor?
    Keşke geriye sadece aşıklar kalsa hakikaten.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya düşündüm de Tangled'a şöyle bir tepki verirsin gibi geldi: "Meeeeh"
      Jared Leto'yu ilk kez 30 Seconds To Mars'ta gördüğümden, filmlerde oynadığını görünce tuhaf oluyorum, her defasında da hayret ediyorum niyeyse... Requiem For A Dream'i izledim. Ben de sinirleniyorum düşündükçe. Diğerine bakacağım.
      Whiplash çok klasik ama niyeyse herkesler çok sevdi, ben de sevdim.

      Sil
  5. Çoğunu izlemiştim, normalde ben de film izlemeyi sevmem. Hani bıraksan on bölüm diziyi on saat aralıksız izlerim ama otur iki saat film izle de yok anacım cık izleyemem. Aylardır ilk defa bugun interstellar'ı izledim (dizilerin yeni bölümü çıkmamış da..) ona da bayıldım zaten.

    En sevdiğim animasyon diyemem ama tangled'ı ben de çok severim. Hatta o zamandan beri dilime dolandı uzunsaç görünce sürekli "rapunzeeeeel let down your haiiiir" der dururum içimden :)

    30stm'ı severim hatta jared ergenlik aşklarımdan ama hiçbir filmini izlemedim. BEn bir dizide izlediğim oyuncuyu başka dizide görmeye falan dayanamam, bu da aynı psikoloji sanırım. Şarkıcı olarak gördüğüm için izleyemiyorum.

    Whiplash'i ne güzel anlatmışsın. :) Benim psikolojim bozulmuştu ondan sonra kendime gelemedim uzunca bir süre. Manyak yahu adam!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiçbir şey izleyemiyorum, dizi de izleyemiyorum ki :D Interstellar'ı bir arkadaşım ısrarla önerdi ama direniyorum, izlemedim daha.

      Whiplash'i bence de güzel anlattım, öbür türlü anlatamayacaktım, bıraktım dağınık kaldı ahah

      Sil
  6. piano, only lovers, siyah kuğu, üçü de çok iyi. haneke en iyilerden sevilmez mi yaaa. ölümcül oyunlar'ını izle bak onun. star wars ise tüm zamanların en sevilenlerinden zaten işte :)

    YanıtlaSil
  7. tangled izlemedim izlicem.

    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Star Wars'ı ben de çok sevdim, Haneke izliyorum yavaş yavaş. Dün gece türk filmi gecesi yaptık bir Kemal Sunal, iki Türkan Şoray izledik 😊

      Sil
  8. karpuz kabuğundan gemiler yapmak, izleseneeee :)

    YanıtlaSil

nasiplenin arkadaşlar :)

926 şarkının sadece 200'ünün gösterilmesi ayıp.

Zevkle Takip Ediyoruz:

Kitapkurtları;

Farklı İklimlerden;