şimdi dudağımın kenarında bir sigara olmalı
bir parşömene yazmalıyım bunları
küçük memelerimi
dünyanın adaletsizliğini
bir bacağın var olmayışını
tezer özlü’yü bir parşömene yazmalıyım.
bir parşömene yazmalıyım bunları
küçük memelerimi
dünyanın adaletsizliğini
bir bacağın var olmayışını
tezer özlü’yü bir parşömene yazmalıyım.
varlığıyla nasıl sinsi sinsi beynimi kemirdiğini
var olmuşluğuyla, böylesi daha doğru oldu
yani yuvarlanıp giden bir taş
parlayan beyaz bir ekrana yazılmaz ki
dolmakalemle, pürüzlü bir dokusu, kasvetli bir rengi olan
bir parça parşömene yazılır
var olmuşluğuyla, böylesi daha doğru oldu
yani yuvarlanıp giden bir taş
parlayan beyaz bir ekrana yazılmaz ki
dolmakalemle, pürüzlü bir dokusu, kasvetli bir rengi olan
bir parça parşömene yazılır
bağırıp duran bir adam ancak yazarak anlatılır
dolma kalemle yazarak
mürekkep kalemin ucunu tıkar
sen derdini anlatmak için mücadele edersin
o adama karşı mücadele ettiğin gibi
o adamı anlatmaya çalışırken bile
dolma kalemle yazarak
mürekkep kalemin ucunu tıkar
sen derdini anlatmak için mücadele edersin
o adama karşı mücadele ettiğin gibi
o adamı anlatmaya çalışırken bile
yani demek istiyorum ki
müzik anlatılmaz hiç
müzik hiçbir yere yazılmaz
müzik anlatılmaz hiç
müzik hiçbir yere yazılmaz
patlayan bombalar, parçalanan bedenler
bu kadar kolay yazılmaz
biraz kolların acımadan
biraz parmakların titremeden kalemi tutmaktan
öbür türlüsü ikiyüzlülüktür.
bu kadar kolay yazılmaz
biraz kolların acımadan
biraz parmakların titremeden kalemi tutmaktan
öbür türlüsü ikiyüzlülüktür.
deminden beri diyorum ki
bir aşk
herhangi birine, bir şeye duyulan aşk
gerçek aşk yani-
ifade edilemez
belki hiç yaşanmaz.
öbür türlüsü ikiyüzlülüktür.
bir aşk
herhangi birine, bir şeye duyulan aşk
gerçek aşk yani-
ifade edilemez
belki hiç yaşanmaz.
öbür türlüsü ikiyüzlülüktür.
başından sonuna
ucundan bucağına ikiyüzlülüktür
bu çağda, bu coğrafyada hayatta kalmak.
yani demek istiyorum ki,
bazen yaşamak, sonsuz utanmaktır
patlayan bombalardan
küçük memelerden
bağıran adamlardan
bir bacağın var olmayışından
birilerinin elini aşkla tutamayışından
ve
yuvarlanıp giden bir taşı
dolma kalemle
pürüzlü ve kasvetli bir parça parşömene
yazamayışından.
ucundan bucağına ikiyüzlülüktür
bu çağda, bu coğrafyada hayatta kalmak.
yani demek istiyorum ki,
bazen yaşamak, sonsuz utanmaktır
patlayan bombalardan
küçük memelerden
bağıran adamlardan
bir bacağın var olmayışından
birilerinin elini aşkla tutamayışından
ve
yuvarlanıp giden bir taşı
dolma kalemle
pürüzlü ve kasvetli bir parça parşömene
yazamayışından.
Güzel bir şiir daha. Sürekli büyüyorsun Cessie, durduramıyoruz. :) Biraz önce Grapon Kağıtları'nı bitirdim, Didem Madak'tan. Okumadıysan bir göz atmak isteyebilirsin.
YanıtlaSilBenim için de sürpriz oluyor, hiç kendimden bekleyeceğim bir şey değil oysa böyle şeyler yazmak. Okudum Grapon Kağıtları'nı, ama bir daha bakabilirim :)
SilYa ben okumadım hala Kağıtları :((( Nasıl hemen okumalı mıyım Cessie Hanım ? Öneriye göre yarın soluğu Dost'ta alacağım oy verdikten sonra.
SilHemen okumalı mısın bilmiyorum ama bir ara okumalısın mutlaka :)
SilKafanı göğsüme bastırıp seni sevgimle bunaltmak istiyorum.
YanıtlaSilBuna hiç itirazım olmaz ama sonrasında çok şımarırım eheh
SilBöyle üretebiliyor olman m u h t e ş e m .
YanıtlaSilYapma, utanıyorum *.*
Silşahane balıkcım. şa ha ne!
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim utanıyorum çok 🙈
Sil