Saçaklıaanım Şalanjı 2-3-4-5

Hoh sonunda gerekli telefon konuşmasını gerçekleştirdim ve şalanja devam edebiliyorum. İkinci soru, göbek adımızın ne olduğu ve hikâyesi. Göbek adım Hatice'ymiş. Büyük teyzem koymuş. Pek bir numarası yok, aile büyüklerinden birinin ismiymiş, olay bu.

Üçüncü soruya geçiyorum haliyle: Çantamızı ortaya döküyoruz. Sonunda üşenmeyip çantamı ortaya dökmeye de muvaffak oldum.

Mert torba diyor, ben bazen heybe diyorum, velhasılı iki senedir en çok kullandığım çanta bu. Annem dikti. Döktüm döküştürdüm, içinden okumakta olduğum Simyacı, Mina'nın aldığı sarı yıldızlı küpeler, Ebru'nun aldığı kolye, bir takım makyaj malzemeleri, iki silgi, bir tükenmez kalem, bir not defteri, törkiş eirlaynstan iki ıslak mendil, bir eczanede elime tutuşturdukları deneme ürünleri çıktı. Silgilerden birini Ebru İspanya'dan getirmişti. Anahtarların yanındaki bir gözü düşmek üzere olan baykuşlu cüzdanım. Defterin sağındaki, Ramazan Amca'nın (Mert'in babası) sigara tabakası. Onun dışında çeşitli çer çöp, fişler ve beyaz babet çorap çıktı. Oyuncaklar da sırası ile Ayı Yorgi (Mina göndermişti), Baykuş (baykuşun adı yok) ve Popeyes'tan aldığımız Koray ve Ender.

Cüzdanımın içinde 20 lira falan var herhalde, nakit taşımıyorum genelde. Bir sürü banka kartı var, Mavi kartı var, hiç kullanmıyorum. Arkadaş kartı var, nadiren kullanıyorum D&R kartı var daha nadiren kullanıyorum. Onun dışında çeşitli kartvizitler ve çeşitli çer-çöp yine.

Dördüncü soru: Kim ve ne olmadan yaşayamam? Bu soru biraz mideme kramplar sokuyor herhalde çünkü şu olmadan yaşayamam dediğim bir şeyler olmayabilir. Herkessiz yaşayabilirim gibi geliyor, tabii bu soruya duygusal cevap veriyorum. Yoksa pankreasım olmadan yaşayamam mesela. Ya da kalbim. Ya da oksijen. Neyse cıvıklık bi yana, buna tek yanıtım müzik ve edebiyat galiba.

Beşinci soru: Koleksiyonunu yaptığım şeyler neler? Mina gibi benim de koleksiyonunu yapamadığım şeyler var. Biriktiriyorum şuursuzca ama bu koleksiyon yapmak değil hiç şüphesiz. Ne bir tarih atma ne bir not tutma mevcut. Bir kutunun içinde kitap ayraçlarım yığılı. Gelen mektup ve kartları saklıyorum herkes gibi ben de. İnsan biriktiriyorum diyordum eskiden, şimdilerde bıraktım çünkü ayh, çok sıkıldım insanlardan da. Kartvizit topluyorum seneler sonra aramak için falan. Bu kadar galiba.