5 Nisan 2017 Çarşamba

Scarlet - Marissa Meyer

Kitabı okumaya 24 martta başlamışım, dün gece üç gibi bitirebildim. İki günde okunabilecek bir kitap olmasına rağmen günlerce elimde süründü.

Bu aralar mütemadi bir kahve ve sigara tüketimi ile birlikte okuduğum / dinlediğim / izlediğim hiçbir şeye odaklanamama gibi sorunlarla mücadele ediyorum. Gerçi her gün buraya odaklanamayışımı va kâbusları yazmışımdır belki ama, bu kez biraz yoğun gibi. Her ne ise. Scarlet. Ay Günlükleri'nin ikinci kitabı.

Cinder gibi, Scarlet'i de bir kitap takası ile elime geçirmiştim. Bir müddet beklettim, takip ettiğim serileri daima bir müddet bekletirim. Sonra da elime aldım işte.

Yanlış hatırlamıyorsam veya karıştırmıyorsam, Cinder'ın sonunda Cress'in varlığından haberdar olmuştuk. Dolayısıyla ben ikinci kitabın Rapuzel'in hikâyesi olmasını beklemiştim. Oysa başımıza Scarlett çıktı.
-SPOILER UYARISI-
Scarlett de Kırmızı Başlıklı Kız. İkinci kitap pek çoklarına nazaran, bana Cinder'a kıyasla daha durağan gibi geldi nedense. Ama karakterlerin artması, Iko'nun uzay gemisine dönüşmesi, Thorne adlı müthiş zevzek bir karakterin seriye katılması falan her şeyi biraz daha hareketlendirdi.

Bir yandan Cinder ile Thorne'un hücrelerinden kaçma ve tanınmama mücadelelerini okurken, bir yandan Scarlet'in büyük annesini bulma çabasına tanık olduk. Sonunda da bu iki farklı macera birleşti ve benim de seriye olan merakım bir parça arttı.

Karakter olarak Cinder'dan da Kai'den de pek hazzetmemiştim. Cinder'ı çok mızmız, Kai'yi çok hanım evladı buluyorum. Bu fikirlerim ikinci kitapta da asla değişmedi. Aycısın tamam, sayborgsun tamam. 16 senedir sayborgdun zaten, bir müddet önce de Aycı olduğunu öğrendin. Ay barış artık kendinle. Yok efendim toplum dışıymış, iyi miymiş kötü müymüş, öyle miymiş böyle miymiş, mıy mıy mıy. Gerçi ben olsam kesin ben de çok mızmızlanırdım fkdsjfkd ama olsun belki de bu yüzden sinir oluyorumdur. Aycı yeteneklerini insanlar üzerinde her kullandığında kendisiyle yaşadığı çatışmaya da asla anlam veremiyorum. İnsanların düşüncelerine yön verebilme gibi bir yetin var ve sen bu yetenekle HER BOKU yapabilirsin. Büyük çaplı bir isyan başlatıp, millete bomba falan ürettirip dünyayı patlatabilirsin, kitleleri yönetebilirsin, aklıma şu an gelmeyen her bok mümkün ama tek yaptığın canını kurtarmaya çalışmak. KÖTÜ BİR İNSAN DEĞİLSİN CINDER, DEAL WITH IT LÜTFEN!

Kai'ye gelince, Levana ile evlenmek, hayatımda duyduğum en saçma çözüm. Şu veya bu şekilde halk savaşa sürüklendi zaten. Tatminsiz ve kötü kalpli bir kraliçeyi halkın başına getirmek neyi nasıl çözebilir allaşkına? Bu kadının bu ulusu daha büyük savaşlara ve çıkmazlara sürükleme potansiyeli ortada, şimdi ölmesinler, bir müddet sürünüp sonra ölsünler mantığı nedir onu hiç bilemiyorum. Yapması gereken Cinder'ı bulup onunla ittifak kurmak, işte bu kadar basit ama yoook, illa birileri bir şeyler için kendini feda edecek... Aman.

Gelelim Scarlet'e. Onu da çok sevdiğim söylenemez. Ama Cinder'a kıyasla daha aklı başında bir kız olduğu ve hedef odaklı olduğu açık. Yapılması gerekeni görüp, yapılması gerekeni yapmaya karar verip onu yapma doğrultusunda harekete geçiyor, bu güzel. Cinder kadar mızmız değil, aslında kız mızmız değil, bu da güzel.

E o da buldu tabii beyaz atlı prensini, Wolf. Wolf da zaten feleğin çemberinden geçmiş, kaderin sillesini yemiş bir adam. Genetik yapısı ile ve zihni ile oynanmış ve bir Aycı askeri olması niyetiyle nispeten kurt-adama dönüştürülmüş. Ama Scarlet'e olan aşkı sebebi ile bu hasarlı beynin ürettiği ilkel güdülere bir nebze de olsa karşı koyabiliyor. Serseri oğlanları efendi prenslere yeğlediğim zaten ortada, ne diyebilirim ki?

Cinder'a 2 puan vermişim, Scarlet'e 3 puan verdim. Herkesler üçüncü kitabı daha bir beğenmiş, ona da 4 puan vermeyi umuyorum, bir kitap takası ile elime geçmesini de umuyorum ahahah. Bakalım neler olacak.




2 yorum:

nasiplenin arkadaşlar :)

926 şarkının sadece 200'ünün gösterilmesi ayıp.

Zevkle Takip Ediyoruz:

Kitapkurtları;

Farklı İklimlerden;