28 Ağustos 2017 Pazartesi

bir kitap ve bok gibi insanlar

Artık ben bezdim. Pes ediyorum, ediyoooruuum, eeeet-tim! Yani şu kamp bitse de gitsem diye gün sayıyorum artık. 25 eylülde kapatıyoruz. Kaldı 28 gün, temiz. Kaç gündür dayanıyorum, 28 gün daha dayanırım.

Size yemin ediyorum bir Pollyanna edası ile, her şeyden bir mutluluk, bir iyi niyet damıtmaya çalışıyorum ama olmuyor, olamıyor. Gerçekten güçlü kalamıyorum. Hayatımda bu kadar kötü niyetli, bu kadar mızmız, bu kadar keyifsiz ve anlayışsız insanları bir arada görmedim. Aynı ekipte çalışıyorsun, aynı işi yapıyorsun, aynı yerde yaşıyorsun ve nasıl olur da karşındakine karşı bu kadar anlayışsız, bu kadar umursamaz olabiliyorsun, aklım almıyor. Yap dediğiniz hiçbir şeyi yapmıyorlar. Yapma dediğiniz her şeyi yapıyorlar. Artık bu davranışlarda iyi niyet de bulamıyorum. Ondan sonra neden kamp hakkında yazmıyorsun Cessie, neden sadece kitap yazıyorsun Cessie? Ne yazayım? Ay ne yazayım boktan püsürden başka bir şey yok. Ne yazayım?! Kitap yazcam o yüzden. NEFRET ETTİM İNSAN IRKINDAN NEFFFRET!

En son bunu okudum. Kimileri için ütopyaymış, kimileri için distopyaymış. Geçicen oraları, kimse için ütopya olabilir değil bu kitap. O kadar kaotik ve kafayı kırmış takılan hiç kimseyi de görmedim ben. Görmek de istemiyorum aman.

Burroughs'u Burroughs yapan kitaplardan biri herhalde. Daha önce Junky'i okudum, Top'u okudum, ama Vahşi Oğlanlar hepsinden o kadar farklı ki. Aynı olayın üç beş katmanlı tekrarı, bir anı parçası, hop- koptu. Başka bir anı parçası veya aynı anın farklı bir yansıması. Hop-koptu. Birleştir parçaları birleştirebiliyor isen.

Betimlemeler çok iyi, anlatılanlar gözlerimizin önünde çok canlı. Vahşi ve erotik. Seks sanırım vahşi bir şey zaten. Benzetmeler, her şey çok kaotik, gözünüzün önünde yalnızca kareler var ve bir öykü bütünlemeye çalışıyorsunuz.

Hop- devrim. Bıçaklarını kuşanmış vahşi oğlanların sahaya inişi ve dünyanın amına koyuşu. Kadınların olmadığı bir dünya -korkunç. İfadesiz suratlar, boş bakan gözler, uyuşturucu, seks ve şiddet. Zehirli sarmaşıklar arasında çıplak bedenler, işte akan kanlar, patlatılan beyinler ve her şeyin ötesinde derin bir sessizlik. Patlamanın ses çıkarmayışı, gümbürtüden daha korkutucu olabilir.

Çok enteresan kitaptı, ben bilemedim. Öteki kitaplarını kesssin okurum, bu adamın melankolisini, sessizliğini ve tekinsizliğini çok seviyorum ben. Siz de ilgileniyor iseniz bakın, herkeslere tavsiye edilebilir bir şey değil.

Şimdi gidip Koprüçay dosyalarına gömüleceğim, içimden millete kurulmaya devam edeceğim. Gece de duvara bir çentik daha atacağım.

Bir de müzik bulayım da bırakayım belki keyfimiz yerine gelir.

2 yorum:

  1. Kitap diyorum çok zorlamıştı ama sonunda hoşuma gitmişti. Saykodelik olaylar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla beni de zorladı, bilmiyorum hâlâ ne okudum ama benim de hoşuma gitti.

      Sil

nasiplenin arkadaşlar :)

926 şarkının sadece 200'ünün gösterilmesi ayıp.

Zevkle Takip Ediyoruz:

Kitapkurtları;

Farklı İklimlerden;