28 Kasım 2017 Salı

üj bej kitap

Bir okuma kabızlığı içine düştüm düşüyorum, kırmaya çalışıyorum. Bu yıl en azından kitap okuma hedefimi tamamlayayım istiyorum çünkü, kaldı 11 kitap... Okuma planımın 1 kitap gerisinde imişim. Olsun, evde yatıyorum zaten, yetiştireceğim.

Eylülde SubPress'ten çıktı. Çıktığı günden beri de alıp okumak istiyordum, ancak muvaffak olabildim buna. Minicik bir şiir kitabı, bir çırpıda okuyuverdim.

Kitabın başında Gary Snyder hakkında bir küçük biyografi var, bu güzel. Şammanizm, Taoculuk, Zen Budizmi ve Amerikan Yerlileri'nin yeryüzü etiği, hepsi şiirlerinde mevcut imiş. Snyder, pek şanslıdır ki, doğayı sonradan keşfetmemiş, doğanın içinde var olmuş, doğa ile birlikte büyümüş. Daha sonra, ormanın kıyısında büyümenin kendisi üzerinde bir etkisi olup olmadığı sorulduğunda "Bu bendim... Bir şeyin üzerinizde büyük etkisi olmasıyla bir şey olmak arasındaki fark budur işte. Bunun üzerimde büyük bir etkisi falan olmadı, bu, olduğum şeydi. Ben ormanın bir parçasıydım." diye yanıt vermiş.

Üniversitede antropoloji okumuş ve tezini bir Kızılderili miti üzerine vermiş. Daha sonra Asya dilleri üzerine çalışarak eğitimine devam etmiş. Bu dönemde Jack Kerouac'in ve Ginsberg'in de içinde bulunduğu şiir okuma gecelerine katılmış, onlarla ahbaplık etmiş. Kerouac onun entelektüel birikiminden ve taşra geçmişinden çok etkilenmiş. Zen Kaçıkları'nda da sayfalarca Snyder'le yaptıkları bir geziye yer vermiş.

Snyder Japonya'ya gitmiş, burada birisiyle evlenmiş. Yanlış hatırlamıyorsam daha sonra buralarda bir arsa alıp oraya yerleşmiş. Dünyaları gezen Snyder, insanın bir yeri yuvası olarak benimsemesinin, oraya kök salmasının, daha sonra orayı büyütüp geliştirmesinin yapılabilecek en onurlu davranışlardan biri olduğunu savunmuş.

Şiirlerinde tüm bu doğa, ekoloji, uzak doğu şiirleri etkileri görülüyormuş. İnan Mayıs Aru, Kayrak üzerine senelerce çalışmış, kendisi de Snyder'e hayranlık duyuyormuş zaten. Çevirmen olmadığımdan şiirlerin çevirisi ne kadar iyidir bilemem ama, hemen her şiirin ardına yerleştirdiği çevirmen notları, şairin şiiri hangi koşullar altında yazdığına dair minik notlar, hem Snyder'in rotasını izlememizi hem de şiirlerini daha iyi anlamamızı mümkün kılmış. Benim en sevdiğim T-2 Tanker Blues oldu. Ben Beat yazarlarına / şairlerine sempati ve ilgi duyduğumdan sapıkça elime geçen her şeyi okumaya / toparlamaya çalışıyorum. Eğer ilgiliyseniz, bakmak isteyebilirsiniz.

Allahım ne süründü elimde, ne süründü... Hiçbir şey de anlamadan okudum diyordum, dün Mert'e anlatmaya başlayınca fark ettim, biraz bir şey anlamışım.

Özgürlüğün sosyolojik açıdan bir küçük incelemesi, var olup olmadığı, mümkün olup olmadığı. hangi koşullarda özgürlükten bahsedilebileceği, bunları hep konuşuyoruz.

Öcelikle, özgürlüğün bir kısıtlanmışlık hali olmaksızın mevzu bahis olmayacağından bahsediyor Bauman. Güç, muhakkak bir güçsüzlük söz konusu ile söz edilebilir bir şey. Özgürlük, gücün getirisi. Bir kısıtlanmışlık (yaşadığımız ya da tanık olduğumuz, fark etmez) yok ise, özgürlükten bahsetmenin lüzumu yok.

Vakti zamanında biri bir panoptikon tanımlamış, panoptikon dediği şey mahkumların her an gözetlenebildikleri şeffaf bir ceza evi. Mahkumlar gözetleyicileri göremiyorlar, gözetleyicilerin kendilerini ne zaman izlediklerini bilme imkanları yok, özgürlüğün kısıtlanması. Gözetleyiciler, mahkumlara göre daha özgür, fakat onların da amirlerine vermeleri gereken bir hizmet var, gözetleyiciler bir üst makama nazaran daha az özgür.

Çok karmaşık, insanlara özgür hissettirmek, onları, bir şeyi seçebilir kılmakla alakalı. Mahkumlar, sorun çıkardıklarında ödeyecekleri bedel karşılığında, sorun çıkarıp çıkarmamakta özgür. Herkes bir miktar özgür, bir miktar tutsak. Mutlak özgürlük mümkün değil.

İdeal özgürlüğün mevzu bahis olabilmesi için, insanın kendisini toplumdan tamamen soyutlaması gerekiyor. Fakat bu, insana doğa karşısında muazzam bir güçsüzlük getirecek. Bu sefer de özgürlüğün doğa tarafından kısıtlanışı ve bir sosyal yalnızlık söz konusu. İnsanın yüzleşemeyeceği kadar büyük bir stres.

Kapitalizm, insanlara özgürlük sunma konusunda başarılı bir sosyal yapılanma Bauman'a göre. Bunun ne kadar gerçek, ne kadar illüzyon olduğu tartışılır. Matah değil ama onu alma bunu almama, şöyle yaşama ve böyle yaşamama özgürlüğü. Kişiler nesnelerle ya da sembollerle kendileri için bir benlik tasarlayıp bunu sunabiliyor, avantaj, kabul görmeme konusunda bir riskin olmaması zira bir çevrede olmasa bir diğerinde muhakkak kabul görecektir. Sistem, yine birilerinin daha özgür veya daha, doğru kelimeyi bulamadım, iyi bir konumda hissetmesi karşılığında birilerinin açlık sınırlarında çalışmasına dayalı. Ama bu sistemde, daha iyi konumda bulunanlar, duvarın öteki tarafını asla tam olarak göremeyecekler, çarklar dönmeye devam edecek, problem yok.

Kısacası toplum, özgürlük, kapitalizm üzerine bir kısa inceleme. Buna da bakmak isteyebilirsiniz.

Okuma hedefime erişeyim diye hile yapıyorum. Galiba iki sene önce bir kitap takasında elime geçmişti, üç bile olabilir. İsmi pek güzel olsa da, elim bir türlü gitmemişti. Yine Utku benden evvel okudu ve yazdı.

Utku'nun da dediği gibi, siz bitirmediğiniz müddetçe kitap bitmeyecek. Boşlukları doldurabilirsiniz. Bir adam, bir kadın, bir küçük kız. Kadın bir anda yok oluyor, adam yazmaya başlıyor. Kadın gelse, roman bitecek, kadın gelmiyor, biz okumaya devam ediyoruz.

Daniela ağaçlarla ilgili hikâyeler dinliyor, Julian geçmişi sorguluyor, geleceği kurmaya çalışıyor, Veronica dönmüyor, biz okumaya devam ediyoruz.

Kitap bitiyor. Kadın dönmüyor. Çünkü hayat böyledir, kaybettiğimiz her şeyin bir gün bizi bulacağını umarız, bulmaz. Kadın dönmez ama kitap biter. Belki de kadın dönecektir, kaybettiğimiz her şey bize geri dönecektir ve aslında kitap bitmemiştir. Şimdi tekrar düşününce, kitap bitmiyor, çünkü kadın dönmedi.

Kısacık, çok keyifli ve çok içli bir metin. Okumak istemelisiniz.

Spotify'da bir playlist buldum, her yerde paylaştım, burada da paylaşayım.
psikedelikli playlist

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

nasiplenin arkadaşlar :)

926 şarkının sadece 200'ünün gösterilmesi ayıp.

Zevkle Takip Ediyoruz:

Kitapkurtları;

Farklı İklimlerden;