1 Ocak 2018 Pazartesi

yeni yıl

Cuma kurstan çıkınca Ahır'a geçtim, Ekin'in doğum gününü kutlayacaktık. Nazlı vardı, Seda vardı, Eylül vardı, sonradan AFC ve dostları geldiler. Bilmem söylememe gerek var mı, o gece eve dönemedim. Hocalar oradan başka bir mekana geçeceklerdi "A yoo gelemem, ben eve gideyim" dedim, Hoca beni taksiye bindirip kendi evine yolladı. Derya vardı hocada, Derya'nın da fıtığı varmış onunla uğraşıyor acı falan çekiyor. Odasına kapandı, ben de insanlarla mesajlaşırken açtığım birayı bitiremeden sızdım.

İki saat sonra falan kalabalık bir grup halinde geldiler, uyandım. Goygoy memleket meselelerine bağlanınca, buna ayık kafa ile katlanamayacağımı fark ederek önümdeki tekilaya sarıldım. Herkes bulunduğu yerde sızdı, sabah yine uykumu alamadan uyandım ve bu "KAFAMIZ SONSUZCA GÜZEL OLMALI" mantığı ile bişeyler içilmeye devam edildi.

Cumartesi akşam "Yeter, evime gideceğim" diyerek evden çıkmayı başardım. Dolmuşa binip Çayyolu'na geçecektim, oradan metro ile Koru'ya, oradan otobüsle evime. Dolmuşçu beye beni Çayyolu'nda indirmesini rica ettim. Teyzeler, meyzeler el ele verdi indirdiler beni Çayyolu'nda. Metroyu tarif ettiler, yürüdüm, trene bindim ve emin olmak için "Bu koruya mı gidiyor?" diye sordum. "Zaten korudayız" gibi bir yanıt aldım. Ya Koru'ya kadar yürüdüm ve bunun farkında değildim, ya metro ile bir yolculuk gerçekleştirdim ve bunu hatırlamıyorum ya da ışınlandım. Bence en mantıklı seçenek sonuncusu.

Eve ulaştığımda kafam hala güzeldi ve artık bu durumdan çok sıkılmıştım ve ayılmanın bir yolunu aramaya başlamıştım. İki gün boyunca götü başı dağıtarak yılbaşını kutladığımı düşündüğümden, evden çıkacak enerjiyi bulamadım kendimde.

Uyuyup uyanınca Ebru'yu aradım, bize gel dedim. O geldi, dün geceyi birlikte geçirdik. Ben alkol tüketemedim, Ebru sarhoş oldu, sağa sola kustu ve sızdı. Sabah kalkınca kendini, kusmuklarını temizlemeye verdi.

Düşünüyorum, 2015 mi daha korkunçtu, 2016 mı yoksa 2017 mi diye, herhalde en korkuncu 2017 idi. Ki 2015 yılında yanlışlıkla intihara teşebbüs edip kendimi hastaneye kaldırmak zorunda kalmıştım. Fakat bu önemli değilmiş. Yani 2017 senesinde inandığım her şey ama her şey kafama yıkıldı. Birkaç yazara, birkaç kitaba tutunarak hepsini toparlayıp inşa etmek zorunda kaldım. Geçen yıl Ender bana iyi seneler mesajı atmıştı çok manasızca, az önce ben ona attım.

Hayır ya bunu kabul etmiyorum, iki üç senedir bunu kabul edemiyorum. İnsan ilişkileri bu kadar saçma ve bu kadar sahte ve bu kadar iğrenç noktalara ulaşmak zorunda değil. Benim inandığım her şeye aykırı bu ve bununla savaşacağım.

Ebru gelmeden evvel kendime tarot falı baktım, bok gibi bir sene beni bekliyormuş. Bununla da savaşacağım. İnandığım her şeye inanmaya devam edeceğim ve bunun için tüm dünya ile savaşacağım, bu kadar işte. Kimseden hiçbir şey beklemiyorum, uzun bir süre hayatımda aşk ve aşk acısı istemiyorum ama bir zamanlar sevmiş olduğum hiç kimseden de vazgeçmiyorum, bir yerlerde uzlaşmanın bir yolunu bulacağımıza inanıyorum ve inanacağım.

2018'e yine böyle saçmalıklarla başlıyorum, sevgiye inanmaktan da vazgeçmiyorum. Büyülü güçlerim var ve onlara inanmaktan da vazgeçmiyorum. Bu seneyi kendim için güzel kılmak elimde ve buna inanmaktan da vazgeçmiyorum. Daha az ruh hastası olacağım bir sene olmasını umuyorum. Hepinize de iyi seneler diliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

nasiplenin arkadaşlar :)

926 şarkının sadece 200'ünün gösterilmesi ayıp.

Zevkle Takip Ediyoruz:

Kitapkurtları;

Farklı İklimlerden;