1 Mart 2018 Perşembe

günah gecesi ve 9. haftanın sorusu

Buluştuğumuzda Nazlıcan dedi ki hocalarla da buluşalım. Ben de dedim ki o zaman çarşamba buluşalım çünkü perşembe dersim yok. Nazlıcan da "Ha sen hocada kalacaksın zaten" dedi. "Öyle bir niyetim yok ama genelde öyle sonlanıyor o iş" dedim. Hocada kalmadım ama çokça bira içtim ve del gibi sarhoş oldum arkadaşlar. Beni taksiye bindirdiler, o kadar kendimden uzakmışım ki Ekin adama numarasını verip evine bırakınca arayıp haber verin demiş. Evi nasıl tarif ettim, nasıl geldik, o dört katı nasıl çıktım en ufak fikrim yok. Cep telefonumu kaybettim evin içinde, meğer cebimdeymiş ona panik oldum bir süre. Evde misafirler vardı, kusura bakmayın ben çok sarhoşum dedim odama geçtim. Derya büyük bir endişe ile geldi ve iyi olup olmadığımı sordu, iki kez kahve yapmayı teklif etti. Sonra Ayşegül kontrol etmeye gelmiş. Ender'e türlü ses kayıtları atmışım. Konuşuyorduk çünkü, herhalde telefonumu kaybettiğimi feysbuktan haber vereyim oğlana dedim. Ama haber vermeyi başaramadım galiba. Sonra feysbuk falan istemiyorum gereksiz bir şey feysbuk gibisinden cevaplar vermişim ahahah. Neyse ki duygusallıklar aşk ilanları söz konusu değilmiş ses kayıtlarında, insanları endişelendirdiğime sinirlenmişim nefret ediyorum böyle olmasından falan demişim.

Sabahın yedisinde uyandım gittim sigara aldım.  Sonra süründüm bir süre hiçbir şey yapamayarak. Ne konuştuk acaba diye bakmaya ve ses kayıtlarını dinlemeye az önce cesaret edebildim ahahaha. Of ya hiç gerek yok böyle şeylere ama böyle oluyor, neden böyle oluyor ben de bilmiyorum. Bu günah gecesinden sonra yine alkole tövbe etme ve bir bu kadar süre daha en azından uzak durma taraftarıyım.

Bu akşam Cansular'da kalacağım sabah muhakkak okula gitmemiz gerekiyor. Birbirimizi teşvik edeceğimizi umuyoruz.

Şalanjı Mina sayesinde takip ediyorum. 9. haftaya gelmişiz, bir çocukluk anısı... Hangisini paylaşacağımı bilmiyorum...

Bir yaz yine köye gitmiştik. Ben de tabiiki bisikletime sarıldım. Hiçbir zaman iyi bir bisiklet sürücüsü olamasam da bisiklet sürmeyi çok seviyorum. Neyse işte elma bahçesine gittik, biraz takıldık sonra ben bisikletle önden yardırdım. Tam da inekler evlerine dağılıyorlarmış. Sürücülüğüme güvenmediğimden hayvanlara da çarpmak istemediğimden indim bisikletten kenardan kenardan yürümeye başladım. Sonra ineklerden biri koca gözlerini bana dikti ve üzerime yürümeye başladı. Allahım bir yandan korkuyorum ama bir yandan da yok canım diyorum ineğin benle ne işi olur. Varmış ama ineğin benle işi iyiden iyiye bana doğru hamle yapınca tabana kuvvet koşmaya başladım, inek de peşimde. Bisikleti falan da attım bi kenara hemen babamın bacaklarının arasına saklandım, o esnada çoban müdahale etti, bisikleti de aldı getirdi falan ahahah. O zamandan beri böyle cüsseli hayvanlardan biraz çekiniyorum.

Hayat çok tuhaf, biralar falan var, aşkımıza karşılık vermeyen buhranlı oğlanlar var, daha çok bira var. Hesabı kim ödedi fikrim yok, Nazlı'ya 20 lira borcum var teheeeey. Bir de müzik var neyse ki.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

nasiplenin arkadaşlar :)

926 şarkının sadece 200'ünün gösterilmesi ayıp.

Zevkle Takip Ediyoruz:

Kitapkurtları;

Farklı İklimlerden;