5 Nisan 2018 Perşembe

olanlar bitenler

Az önce cep telefonuma bir mesaj geldi, babam kargo göndermiş. Ne bu diye annemi aradım, spor ayakkabı diyor. Elli kere dedim ki kadına, ben kendi ayakkabımı kendim alırım, bana ayakkabı almanı falan istemiyorum. Şu an giydiğim botları lisede iken almıştım, o zamandan bu zamana giydim. Yeni yeni eskime pörsüme emareleri göstermeye başladılar. Bir spor ayakkabı ile de aramda benzer bir ilişki oluyor. Aldığım bir ayakkabıyı bir sene boyunca giyiyorum en az, parçalanana dek. O yüzden uzun yıllardır bir yazlık ve bir kışlık ayakkabım oluyor.

Anneme sinirlenmemin haklı nedenleri var, birincisi bana sormadan ayakkabıları kargoya verdikleri için kargocu teslim tarihinde beni evde bulamayacak çünkü okulda olacağım. Sonra hayvan gibi bir yokuş inmek ve çıkmak zorunda kalacağım koltuğumun altında ayakkabılarla. Yüzde doksan sekiz ihtimalle zaten asla giymek istemeyeceğim bir şey satın almış olacak, onu geri göndermeye sonsuzca üşeneceğim. Allahım öldürüyor bu kadın beni, gerçekten öldürüyor.

Geçen gün bir telefon konuşması yaptık. "Keşke ben bu bölümü okumak istemiyorum dediğinde okulu bıraksaydın, Adana'ya dönmek zorunda değildin, orada yeniden sınava hazırlanırdın." dedi. Ölür müsün öldürür müsün, üç sene önce "Ben okulu bırakmak istiyorum" dediğimde dellenen kendisi değilmişçesine allahım.

Bazen diyorum ki yeniden bileklerimi mi kessem? Ama böyle dikine dikine, hiç kurtuluş umudu olmaksızın falan. Ben baş edemiyorum, ne annemle baş edebiliyorum ne bu dünyayla baş edebiliyorum ne diğer insanlarla baş edebiliyorum. Konuşuyorum konuşuyorum konuşuyorum herkes kendi bildiğini yapıyor. Benim dünyamla onların dünyası hiçbir şekilde çakışmıyor, bir ortak paydada buluşamıyoruz. Ayh bu sonsuz yalnızlıktan ve bu spor ayakkabılardan ve geleceğim hakkındaki bu sorulardan bıktım usandım artık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

nasiplenin arkadaşlar :)

926 şarkının sadece 200'ünün gösterilmesi ayıp.

Zevkle Takip Ediyoruz:

Kitapkurtları;

Farklı İklimlerden;