8 Ekim 2017 Pazar

3. & 4.

Üçüncü gün, yani dün değil önceki gün pek bir şey yapmadık. Uyandım ve herkes uyuyordu. Kitap okumaya çalıştım, sıkıldım, daha çok sıkıldım, sonra Çanta'yı uyandırdım. Çanta markete gidip alış veriş yapmaya karar verdi. Yumurta kaynattık. O esnada Çanta'ya telefonumu karıştırıp durduğu için sinirlendim ve kahvaltı yapmayı reddettim. Koskoca bir tepsiye ocaktan aldığı dört yumurtayı koyup gelmiş ahahahah. Yumurtalar bomboş tepside bir sağa bir sola savruluyordu. "Biliyorsun ki tabak diye bir şey var bu dünyada" dedim, "Ne gerek var" dedi. Peynir, zeytin çıkardık. Bir süre daha yemek yemeyi reddettim sonra kahvaltıya dahil oldum.

Sonra biraz daha okuma yaptık galiba, sonra tekrar uyuduk. Akşama doğru uyandık, Çanta bilet aldı ve gece gitmeye karar verdi. Onu AŞTİ'ye giden metroya bindirdim, ben de bir bira içip ebrulara geçtim. Gecenin körüne dek konuştuk. Derya Teyze'nin muazzam pudingli kekinden yedim.

Ertesi sabah Derya Teyze'm bize gözleme ve biberli ekmek yapmıştı. Kusacak noktaya gelene dek lezzetli yiyeceklerine saldırdım. Sonra evde oturmak istemediğime karar verdim, kamptan arkadaşlara yazdım ve Kızılay'da buluştuk.

Hem Cansu'ya hem Fadik'e fal baktırdım. Herkes "dileğin oluyor" diyor, dileğim bir türlü olamıyor, hay lanet olsun öyle işe.

Eve geçmeden Dost'a uğradım, güzel kitaplar aldım, Öykü Gazetesi aldım. Kendimi okuma maratonuna sokmaya karar verdim. Biraz evde oturup dinlenmek iyi bir fikir olabilir, bu kez hastayım diye böyle yapıyorum. Bademciklerim şişti ve diş etlerim aftlarla dolu. İnanılmaz acılar içindeyim dostlar.

Evde kitap okuyup örgü öreceğim. Size bir de şarkı bırakacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

nasiplenin arkadaşlar :)

926 şarkının sadece 200'ünün gösterilmesi ayıp.

Zevkle Takip Ediyoruz:

Kitapkurtları;

Farklı İklimlerden;